21 research outputs found

    e- Memnuniyet kavramının değerlendirilmesi ve yeni bir model denemesi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Tüketicilerin geleneksel alışveriş süreçlerine kıyasla elektronik ortamda farklı alışveriş davranışları sergilediğini literatürde birçok çalışmada ifade edilen bir görüştür. Bu bağlamda, pazarlama disiplininin merkezinde yer alan bir kavram olarak memnuniyet algısının, tüketici davranışlarının değişim gösterdiği elektronik ortamda araştırılması büyük önem arz etmektedir.Bu çalışmada pazarlama yazınında yer alan memnuniyet ve e-memnuniyete ilişkin mevcut modeller incelendikten sonra, e-memnuniyet (elektronik memnuniyet) kavramının açıklanmasında bilişim sistemleri disiplininden de yararlanarak e-perakendecilik sektörü için genişletilmiş bir e-memnuniyet modeli önerilerek, söz konusu modelin geçerliliği test edilmeye çalışılmıştır. Araştırma bağlamında önerilen modelin test edilmesi amacıyla oluşturulmuş olan anket online olarak online alışveriş yapmış olan tüketiciler üzerinde uygulanmıştır. Toplam 795 analize uygun anket geri dönüşü olmuştur. Elde edilen veriler üzerinde tanımlayıcı istatistik analizleri, açıklayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi ile güvenirlilik ve yapı geçerlilik yönünden sınanmakta ve yapısal eşitlik modeli ile test edilmektedir.Araştırma bulguları verilerin önerilen modeli desteklemekte olduğunu ortaya koymaktadır. Bulgular ışığında, elektronik ortamda müşteri memnuniyetinin belirleyicileri olarak ortaya çıkan 10 faktörün (rahatlık ve zaman tasarrufu, ürün çeşitliliği ve bilgi zenginliği, promosyon etkinlikleri, ürün yorumlama, müşteri ilişkileri ve teslimatın yerine getirilmesi, güven, algılanan risk, görsel unsurlar, e-işlem etkinliği ve eğlence) üç ana boyut altında (web sayfası etkinliği, algılanan fayda ve güvenlik algısı) özetlenebileceğini ortaya koymaktadır. Bu üç boyuttan web sayfası etkinliği ile güvenlik algısının görece olarak daha yüksek belirleyiciliğe sahip olduğu gözlenmiştir. Yine bulgular e-sadakatin en önemli belirleyicisinin e-memnuniyet olduğunu ortaya koymaktadır.In the current literature, many resarch show that customer have different behaviours in the electronic enviroment in comparison with traditional purchasing process. In this context, it's important to investigate the concept of e-satisfaction in the electronic enviroment which consumer have different behaviours.In this study, following a through examination of satisfaction and e-satisfaction models in the marketing literature together with an review of the developmens in information systems discipline with the aim of explaining customer satisfaction in the electronic retail envitonment, an extended e-satisfaction model for the e-retail industry is proposed and tested for its validity. For this purpose a questionnaire was developed and the survey was carried out online to those with some online shopping experience. A total of 795 questionnaires suitable for the analysis were received. The analysis of data was conducted by using various descriptive statistics, explaratory factor analysis, confirmatory factor analysis as well as structural equation modelling in order to analyze the validity and reliability of the proposed model.Findings tend to give support to the proposed e-satisfaction model. In light of findings, there are ten factors (convenience and time saving, product variety and information richness, promotional activities, product comments of other users, customer relationships and fulfilment of orders, trust, perceived risk, visual appeal, effectiveness of e-transactions, playfulness and enjoyment) influencing e-satisfaction for the e-retail industry. It is concluded that these ten factors can be categorized under three dimensions, namely, web site effectiveness, perceived usefulness and perceived safety. Among these three, web site effectiveness and perceived usefulness have relatively more influence on e-satifaction. Furthermore, findings tend to indicate that e-satisfaction seems to be the most influential determinant of e-loyalty

    Yönetsel yetkinliklerin geliştirilmesinde e-öğrenmenin başarısını etkileyen faktörler; katılım bankacılığı sektöründe bir durum çalışması

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bu tezin amacı, bankacılık sektöründe yönetici ve yönetici adaylarının mevcut ve potansiyel yönetsel yetkinliklerinin geliştirilmesi sürecinde e-öğrenmenin başarısını doğrudan etkileyen kritik başarı faktörlerini keşfetmektir. Bu çalışma ile öğrenme amaç ve hedeflerine ulaşma sürecinde ortaya çıkan beşeri, teknolojik, eğitsel ve kurumsal nitelikteki e-öğrenme engellerinin tespit edilmesi hedeflenmektedir. Başarılı bir e-öğrenme sürecinin tasarımını konu edinen bu çalışmanın temel sorusu; "Yönetsel yetkinliklerin geliştirilmesinde e-öğrenmenin başarısını etkileyen kritik faktörler nelerdir?" olarak belirlenmiştir. Çalışmanın kapsamı, Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. (Kuveyt Türk) ile sınırlandırılmıştır. Kuveyt Türk A.Ş., Türkiye Katılım Bankaları Birliği 2017 yılı son çeyrek verilerine göre Türkiye' de hâlihazırda altı katılım bankası içinde toplam istihdamın % 38' ini karşılamaktadır. Katılım bankalarının çeşitliliği ve sayılarının çokluğu, öngörülen çalışma süresi kısıtları altında, böyle bir sınırlandırmaya gidilmesini zorunlu kılmıştır. Araştırmanın örneklemi, Kuveyt Türk' te e-öğrenme uygulamasında yönetsel yetkinliklerin geliştirilmesi eğitimlerine katılan yöneticiler arasından ve amaçlı örneklem yöntemlerinden kritik durum örneklemesi kullanılarak seçilmiş 8 birim yöneticisinden oluşmaktadır. Birinci bölümde yetkinlik ve yönetsel yetkinlerle ilgili kavramsal çerçeve çizilmiş, yetkinlik kavramının yönetim literatüründeki evrimi, stratejik yönetim ve insan kaynakları yönetimi alanları bazında değerlendirilerek yönetsel yetkinlik modelleri, yetkinlik tür ve düzeyleri sınıflandırılmıştır. İkinci bölüme ise teknoloji ve öğrenme ortamının değişen çevresi bağlamında e-öğrenme kavramı, e-öğrenmenin değerlendirilmesinde kritik başarı faktörleri yaklaşımı ve literatürde incelenen beşeri, teknolojik, eğitsel ve kurumsal faktörler değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde, bütüncül tek durum çalışması deseni kullanılarak doğrudan mülakatlarla elde edilen veriler çözümlenerek e-öğrenme sürecinin etkinliğini belirleyen kritik başarı faktörleri ve sürece etkileri tespit edilmiştir. Derinlemesine görüşmelerle sağlanan verileri analiz etmek için içerik analizi yöntemi kullanılmış ve veriler MAXQDA 2018 Nitel Analiz Programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre katılım bankacılığı sektöründe yönetsel düzeyde çalışan işgörenlerin yetkinliklerinin geliştirilmesinde kullanılan e-öğrenme sürecinin başarısını etkileyen yedi kritik başarı faktörü boyutu tespit edilmiştir. Bu faktör boyutları; devamlılık, içerik niteliği, amaç ve beklentilerle uyum, erişebilirlik ve ulaşım kalitesi, içeriklerin ilgi çekiciliği, etkileşim, kurumsal iletişim ve destek faktörleridir. E-öğrenme sürecinin başarısında öne çıkan kritik başarı faktörü "Eğitsel Faktörler" dir. Eğitsel Faktörlerden sonra ikincil ağırlıktaki kritik başarı faktörü "Teknolojik Faktörler"dir. Bu boyutları sırasıyla "Beşeri Faktörler" ve Kurumsal Faktörler" takip etmektedir. Kritik Başarı Faktörleri boyutları ayrı ayrı değerlendirildiğinde ortam sürekliliği ve devamlılığın diğer kritik başarı faktörlerinden daha ağırlıklı olduğu görülmektedir. E-öğrenmenin başarısında en kritik rolü oynayan ortam sürekliliği ve devamlılık faktörü, yönetici ve e-öğrenme ortamı arasındaki ilişkinin hassasiyetini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, içeriklerdeki ilgi çekicilik, içerik kalitesi, kurumsal iletişim ve destek, ara yüz ve ekran tasarımı, bireysel öğrenme amaç ve beklentileriyle uyum, içerik amaç-beklenti uyumu, üst yönetimin tavrı, tekrarlayan ve rutin içerikler, kurumun genel eğitim politikası ve öğrenme yönetim sistemi faktör boyutları arasında e-öğrenmenin süreçsel başarısında güçlü ilişki ve etkileşimler olduğu sonucuna varılmıştır.The aim of this thesis is to explore the critical success factors that directly affect the success of e-learning in the process of developing the current and potential managerial competencies of the executives and executive candidates in the banking sector. In this study, it is aimed to determine the human, technological, educational and institutional e-learning barriers that emerged in the process of reaching learning goals and objectives. The main question of this study is the design of a successful e-learning process; it is identified as "What are the critical factors that affect the success of e-learning in developing managerial competencies". Scope of the study is limited to Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. (Kuveyt Türk). According to the data of the last quarter of 2017, Kuveyt Türk currently covers 38% of total employment in six participation banks in Turkey. The diversity and number of participation banks necessitated such a limitation under the prescribed working time restrictions. The sample of the study consists of 8 managers selected using critical case sampling from the purpose sampling methods and among managers participating in training on developing managerial competencies in e-learning practice in Kuwait Turk. In the first part, conceptual framework of competence and managerial competencies was drawn, the evolution of competence concept in management literature, strategic management and Human Resources Management Areas were evaluated and managerial competence models, competency types and levels were categorized. In the second part, the concept of e-learning, critical success factors approach in evaluating e-learning and human, technological, educational and institutional factors examined in the literature were evaluated in the context of the changing environment of technology and learning environment. In the third part, critical factors determining the effectiveness of the e-learning process and the effects of the process were determined by analyzing the data obtained through direct interviews using the integrated single case study pattern. Content analysis method was used to analyze data provided through in-depth interviews and data were analyzed using the MAXQDA 2018 Qualitative Analysis Program. According to the results of the research, the seven critical success factor dimensions that affect the success of e-learning process were determined to improve the competencies of the employees working at managerial level in the participation banking sector. These factors include continuity, content quality, compliance with goals and expectations, accessibility and transportation quality, attractiveness of content, interaction, corporate communication and support. The critical success factor in the success of e-learning process is "educational factors". After educational factors, the critical success factor in secondary weight is "technological factors". These dimensions are followed by "human factors" and" institutional factors" respectively; When critical success factors are evaluated separately, it is observed that media continuity and continuity are more important than other critical success factors. The most critical role in e-learning success is the continuity and continuity factor, which demonstrates the sensitivity of the relationship between the manager and the e-learning environment. However, it has been concluded that there are strong relationships and interactions between the content attractiveness, content quality, corporate communication and support, interface and screen design, adaptation to individual learning goals and expectations, content purpose-anticipation compliance, attitude of senior management, recurrent and routine content, institution's general education policy and learning management system factor dimensions

    Endüstri 4.0’ın verimliliğe etkisi: kamu hastanelerinde e-sağlık uygulaması olan MHRS sisteminin etkililiğinin veri zarflama analizi yoluyla ölçülmesi

    Get PDF
    ix, 119 sayfa29 cm. 1 CDÖZETSağlık işletmeleri açısından sağlık teknolojileri radikal bir değişim göstermektedir. Endüstri 4.0’ın sağlık alanına entegre olmasıyla daha yenilikçi, hasta odaklı ve dijitalleşmiş sağlık hizmeti ön planda olmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Dönüşüm Projesiyle Türkiye’de e-sağlık uygulamalarının faaliyete geçmesini sağlamıştır. Bu e-sağlık uygulamalarından biri olan MHRS bu tezde ele alınmaktadır. Çalışmanın amacı bir e-sağlık uygulaması olan merkezi hekim randevu sisteminin verimliliğinin veri zarflama analizi yoluyla saptanması hedeflenmektedir. 2017 MHRS hizmet raporundan elde edilen verilerle belirlenen değişkenler ile yapılan analizler sonucunda hastane, il ve bölgelerin kendi arasında karşılaştırılması yapılmıştır.ABSTRACTTechnological developments in the field of Industry 4.0 affect the efficiency of healthcare enterprises. Health technologies show a radical change in terms of healthcare enterprises. With the integration of Industry 4.0 in the field of health, more innovative, patient-oriented and digitalized health service will be at the forefront. The Ministry of Health has enabled e-health applications to become operational in Turkey with the health transformation project. One of the projects we handle within the scope of these e-health applications is the Central Physician Appointment System (MHRS). The aim of this study is to determine the efficiency of the central physician appointment system, which is an artificial intelligence application, through data envelopment analysis. As a result of the analysis made with the variables determined by the data obtained from the 2017 MHRS service report, hospitals, provinces and regions were compared among themselves

    Eczanelerde Müşteri Sadakatini Etkileyen Faktörler Gaziantep İli Örneği

    Get PDF
    Müşteri memnuniyeti ve sadakati; günümüzde büyük ölçeklere ulaşan ekonomik aktivitelerin ana aktörleri olan işletmelerin, yoğun rekabet baskısı altında pazar paylarını korumak ve büyütmek amaçlı geliştirilen stratejilerinin ilk sıralarında yer almaktadır. İktisadi işletmelerin performans değerlendirme kriterleri de müşteri memnuniyeti, tatmini ve sadakati üzerine kurgulanmaktadır. Bu kavramların, önümüzdeki dönemlerde de gündemdeki yerini ve önemini hep koruyarak, firmaların ürün ve hizmet sunum politikalarına yön vereceği bu günün reel ekonomik yaklaşımlarından anlaşılmaktadır. Bu çalışmada öncelikle literatür taraması yapılarak kavramlar ayrıntılı olarak incelenmiş, sağlık sektöründe müşteri yada hastalara yönelik çalışmalar, konuya ilişkin kaynak oluşturabilecek makaleler derlenmiştir. Eczacılık mesleğine ilişkin kavramlar ana hatlarıyla tanımlanmış, eczanelerde somut ürünün yanı sıra, hizmet sunumunun da söz konusu olması nedeniyle hizmet ve hizmet kalitesi kavramlarına da değinilmiştir. Yapılan analizlerde de bu hususlar gözetilmiştir. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde müşteri sadakatine ilişkin kavramların literatür doğrultusundaki tanımlarına yer verilmiştir. İkinci bölümde hizmet, hizmet kalitesi, sağlık hizmeti ve eczacılığa ilişkin tanımlara kısaca değinilmiş son bölümde eczanelerde müşteri sadakat sürecine ilişkin durum çalışmasına yer verilmiştir. Bu çalışmada müşteri sadakat sürecinde, müşteri memnuniyetine etki eden faktörler kapsamında güven, hizmet kalitesinin yanında müşterilerin, küçük işletmelerin tipik bir örneğini oluşturan eczanelerden beklentileri incelenmiştir. Bu çerçevede müşterilerin eczanelere ilişkin algı ve tutumları, tatmin düzeyi, nihai olarak müşteri memnuniyetleri belirlenmeye çalışılmış, çalışmanın verilerinden, literatür doğrultusunda somut önerilere ulaşılmaya çalışılmıştır

    Farklı iri agrega içeriğinin kendiliğinden yerleşen betonların yüzey aşınma direncine etkisi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Anahtar kelimeler: Kendiliğinden Yerleşen Beton, Aşınma Deneyi, Basınç Dayanımı,Bu çalışma farklı agregaların değişik miktarlarda kullanılmasıyla üretilen KYB'lerin taze haldeki işlenebilirlik, sertleşmiş halde ise mekanik özellikleri ve aşınma deneyi özelliklerinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple ilk olarak uçucu kül, farklı agregaların farklı yer değiştirme oranlarında kullanılması ile üretilen betonların taze beton deneyleri ile kendiliğinden yerleşebilirlik özelliklerini sağlayıp sağlamadıklarına bakılmış ve bu özelliği sağlayan farklı agregaların değişik ikame oranlarındaki karışımları kullanılarak bu özelliği sağlayan betonların mekanik özellikleri incelenmiştir.Taze beton deneyleri olarak çökme-yayılma (slump-flow), T50 süresi, V hunisi deneyleri yapılarak farklı agregaların değişik miktarlarda kullanılmasıyla üretilen karışımların ?kendiliğinden yerleşebilirlik? özellikleri araştırılmıştır. Mekanik özellikler ise, basınç dayanımı, ultrases geçiş hızı ve elastisite modülü deneyleri ile belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, 7x7 cm'lik boyutlardaki numunelerden her seri için 3 adet numune üretilerek bunlar üzerinde aşınma deneyi yapılarak üretilen farklı agregaların aşınmaya karşı gösterdiği direnç belirlenmiştir.Key words: Self-compacting concrete, Wear tests, compressive strength,This work is produced using different amounts of different aggregates KYB workability of fresh state, although hardened in order to examine the mechanical properties and wear characteristics of the experiment was carried out. Therefore, the first fly ash concretes produced with the use of different rates of change in aggregate concrete different experiments provide the properties of self- compactibility evaluated and that this property of aggregates of different rates in different substituents concrete mixtures providing this feature mechanical properties are investigated.Sedimentation-diffusion experiments in fresh concrete (slump-flow), duration of T50, V-funnel tests to mixtures of different aggregates produced using different amounts of "self- compactibility " properties were investigated. The mechanical properties, compressive strength, ultrasonic pulse velocity and modulus of elasticity experiments have been determined from the transition. In addition, three pieces of 7x7 cm sized samples for each series of samples produced by these experiments on the wear resistance to abrasion of different aggregates were produced

    Kablosuz algılayıcı ağlar için öncelik tabanlı yeni bir yönlendirme protokolü tasarımı ve başarım analizi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Gelişen teknolojiyle birlikte boyutu küçük ve hata oranı düşük, işlem gücü ve iletim becerileri yüksek, üzerinde birden fazla algılayıcı barındırabilen uygun fiyatlı algılayıcı düğümler tasarlanabilmektedir. Algılama, hesaplama ve iletim yapabilen yüzlerce hatta binlerce algılayıcı düğüm bir araya gelerek kablosuz algılayıcı ağları oluşturur. Kablosuz algılayıcı ağlar düşük maliyetli ve çok işlevsel düğümlerden oluştuklarından genelde ulaşılması güç ve geniş alana sahip bölgelerde yapılan uygulamalarda öne çıkmaktadır. Enerji kaynakları sınırlı olan düğümlerin, bakım veya düzenleme yapılmaksızın uzun süre algılama ve iletim yapabilmeleri önemlidir. Kablosuz algılayıcı ağların en önemli problemlerinden birisi yönlendirmedir. Kendine özgü karakteristiklerinden dolayı kablosuz algılayıcı ağlara özel protokoller tasarlanması gerekmektedir. Yüzlerce düğümden oluşan kablosuz algılayıcı ağlar, birim zamanda çok fazla sayıda veri üretirler. Büyük miktarda üretilen verinin iletilmesi esnasında oluşacak tıkanıklık gibi durumlardan dolayı önemsiz veriler alıcıya teslim edilirken daha önemli verilerin alıcıya zamanında ya da hiç ulaştırılamaması ciddi bir problemdir. Yüksek öncelikli veriler yüksek paket teslim oranı ve beklenen düşük gecikme ile iletilemediğinde, doğal felaketler gibi acil tedbir üretilmesi gereken uygulamalarda hem maddi hem de manevi kayıplar yaşanır. Bu tez çalışmasında, kablosuz algılayıcı ağlarda veri önceliği kaynak düğüm tarafından belirlenen, yüksek öncelikli verilere daha iyi hizmet sağlarken tüm verilerin alıcıya teslim edilmesini hedefleyen “İşaretsiz Öncelik Tabanlı Yönlendirme – PBBR” (Priority Beaconless Based Routing) adı verilen yeni bir yönlendirme protokolü tasarlanmıştır. Tasarlanan “PBBR” protokolünün “Omnet++” benzetim aracı kullanılarak başarımı incelenmiştir. “PBBR” protokolü yönlendirme ek yükü, paket teslim oranı ve uçtan uca ortalama paket gecikmesi açısından yüksek başarım elde etmektedir. Bunlar dışında “PBBR” protokolü daha az bellek kapasitesi kullanmakta, veri üretilen sahanın genişliğini daha uzun süre korumakta ve her bölgeden veriyi hedef alıcıya ulaştırmaktadır. SUMMARYBy means of developing technology, it is possible to design sensor nodes with suitable prices, in small sizes, with low fault rates, containing more than one sensor and with high processing and transmitting capabilities. Wireless networks are built through thousands of combined sensor nodes which can sense, calculate and transmit. As wireless sensor networks are low cost and composed of multi-functional nodes, they are usually used in wide regions where access is difficult. It is important that they are able to sense and transmit for a long time without having any maintenance or adjustment with limited energy sources. One of the most important problems of wireless sensor networks is routing problem. Special protocols for the wireless sensor networks are required to be designed because of its own characteristics. Wireless sensor networks consisted of hundreds of nodes generate a great deal of data at a unit time. Because of situations like blockage while transmitting the huge generated data, not being able to deliver more important data in time or unable to deliver the data at all may emerge as a serious problem while insignificant data are delivered to the receiver. When high priority data with high packet delivery rates and the low expected delay cannot be transmitted, both material and spiritual losses are experienced in cases such as natural disasters which need urgent measures. In this thesis, a new routing protocol PBBR” (Priority Beaconless Based Routing) was designed which was determined by the source node wireless sensor networks and aimed delivering all data to the receiver as well as providing a better service for high priority data. The performance of the designed "PBBR" protocol was analyzed by simulation tool “Omnet ++”. PBBR protocol gives much better results according to routing additional load, packet delivery rate and end to end average packet delay. In addition to these, "PBBR" protocol uses less memory capacity, maintains the width of the area where the data are generated for a longer period and transmits data from each region to the target receiver

    Şirketlerde sermayenin korunabilirliğinin analizi ve raporlaması

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.İşletmelerin gelecekte izleyeceği stratejileri, işletmelerin bugün edindiği finansal bilgiler şekillendirmektedir. Doğru strateji ve güvenli bir gelecek için ise, ihtiyaç duyulan finansal bilginin doğru, güvenilir ve zamanında elde edilmiş olması gerekir. İşletmelerde bu finansal bilgileri muhasebe sistemleri üretmektedir. Muhasebe sistemlerinin ürettiği en önemli finansal bilgilerden birisi de işletmelerin dönemsel karlılığıdır. Şirketlerin dönemsel kârlılık bilgileri; yürürlükte olan vergi kanunları, muhasebe uygulamalarına yön veren düzenlemeler ve şirketlerin sermaye yapıları gibi birçok etmenden dolayı doğru hesaplanamamaktadır. Uluslararası Finansal Ra-porlama Standartları Kavramsal Çerçevesinde de dönem kârının tespitinde; " Ser-mayenin Korunması" kavramı üzerinde önemle durulmakla beraber, bu çerçevede dönem kârının hesabında eksikliklerin olduğu düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında, "Sermayenin Korunması" kavramı genişletilerek, özsermayenin maliyetinin kâr-zarar hesaplamasına yansıtılması ve böylece şirketlerin kâr-zarar tutarlarının doğru ve cari değerleriyle hesaplanması amaçlanmıştır. Bu amaçla çalışmada öncelikle, UMS/UFRS kapsamında düzenlenmesi gereken mali tablolara değinilmiştir, TMS/TFRS kapsamında sermayenin korunması ile kârın doğru tespiti kavramları tartışılmış, şirketlerde sermaye yapısı, sermaye maliyeti ve sermaye maliyetine ilişkin kuramsal yaklaşımlar detaylı olarak anlatılmıştır. Çalışmanın devamında, şirket değerleme ve değerleme yöntemlerine yer verilmiştir. Çalışmanın son kısmında ise şirketlerin dönem kar-zarar tutarlarının cari değerlerinin hesaplanmasına yönelik bir öneriye yer verilmiştir. Önerilen hesaplama yöntemi kapsamında Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ve Borsa İstanbul'da işlem gö-ren on adet şirketin verileri kullanılarak dönem kâr-zarar tutarları yeniden hesap-lanmış, söz konusu tutarlar üzerinden şirketlerin performans değerlemesi yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında önerilen kâr-zarar hesaplama yöntemi ile; şirketlerin performansların değerlenmesinin daha doğru şekilde yapılabileceği, böylece piyasa değerlerinin daha gerçekçi şekilde tespit edilmesinin mümkün hale geleceği ve şirketlerin özkaynak yapılarının güçlenerek sürekliliklerinin sağlanması noktasında katkı sağlanacağı değerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Sermayenin Korunması, Dönem Kârı, Kâr Dağıtımı, Sermaye Yapısı, Şirket DeğeriFinancial information that business organizations get today gives shape to strategies which it follow in the future. Required financial information needs to be acquired correct, reliable, and timely-gained for true strategy and safe future. In the compa-nies, accounting systems produce these financial information. One of the most im-portant of these information is the companies' periodic profitability. Information of firms' periodic profitability cannot be calculated correctly because of many factors such as tax acts, regulations that dominate accounting practices and companies' capi-tal structures. Although the concept of " Maintability Of The Capital" is emphasized on International Financial Reporting Standard' s of the conceptual framework , it is thought that there are deficiencies in determining the period profit. It is enlarged the concept of " Maintability Of Capital" with to reflect the cost of self-sacrifice to the profit-loss calculation in this thesis study, so that it is aimed to calculate the actual profit-loss amounts of the companies with correct and current values. Firstly, the financial statements that should be regulated under IAS / IFRS are men-tioned in the study for this purpose, protection of capital and concepts of correct de-termination of profits are discussed under TMS / TFRS, and theoretical approaches about capital structure, capital cost and capital cost are explained in detail. Company valuation and appraisal methods are included in the ongoing work. It was made a new suggestion for calculating the current values of period profit-loss amounts of companies in the last part of the study. Within the scope of the proposed calculation method, profit and loss amounts for the period are recalculated using data from ten companies operating in the automotive sector and traded on the Stock Exchange Is-tanbul and the performance evaluation of the companies was made on the said amounts. It is evaluated that it will be possible to evaluate the performance of companies more accurately so that the market values can be determined more realistically and the eq-uity of the companies will be strengthened and the continuity will be ensured with the profit-loss calculation method proposed within the scope of this study

    İmalat Kobi’leri için kurumsallaşmaya yönelik dinamik performans değerlendirme yaklaşımı

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.İşletmeler artan rekabet, müşteri istekleri, teknolojik gelişmeler ve ekonomik koşullar nedeni ile mevcut çalışma şekillerini iyileştirme ve kurumsal performansını değerlendirme gereksinimi duyarlar. Etkin bir performans yönetimi bütün işletme faaliyetlerinin uygun bir biçimde ölçülmesi ve değerlendirilmesine bağlıdır. İşletmeler bu değerlendirmeyi yapmak için anlaşılır, uygulanabilir ve esnek bir performans ölçüm sistemine ihtiyaç duyarlar. Bu çalışma ülkelerin ekonomisinde büyük rol oynayan imalat KOBİ'lerine yönelik dinamik bir performans değerlendirme aracı sunmaktadır. Önerilen modelde KOBİ'lerin kıt kaynaklara sahip olması gibi kendisine has özellikleri dikkate alınmıştır. Önerilen model imalat KOBİ'lerinde uygulanarak yöneticilerden ve çalışanlardan alınan geri bildirimlere göre revize edilmiştir. Modelde yer alan performans kriterlerinin ağırlıkları Bulanık DEMATEL ve Bulanık AAS yöntemlerinin bütünleşik kullanımı ile belirlenmiştir.Business enterprises need to improve current way of their work and evaluate the corporate performance regard to increased competition, customer demands, technological developments and economic conditions. An efficient performance management depends on appropriate measurement and evaluation of entire enterprise activities. Business enterprises require an understandable, enforceable and flexible performance measurement system to realize this assessment. This study proposes a dynamic performance evaluation tool for manufacturing SMEs which play a major role in country's economy. In the proposed model inherent characteristics of SMEs such as having scarce resources are taken into account. The model has been implemented in manufacturing SMEs and has been revised according to the feedbacks from managers and employees. The weights of performance criteria's in the model are determined with hybrid use of Fuzzy DEMATEL and Fuzzy ANP methods

    Türkiye'de organize sanayi bölgelerinin performans değerlendirmesi ve strateji geliştirme : (alt bölgeler arası karşılaştırma)

    Get PDF
    Günümüzde ülkelerin refahını esas alan üretim yönlü ekonomik faaliyetlerin ve özellikle de dinamik rekabet gücüne dayalı karşılaştırmaların önemli olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’de OSB’lerin yapısı, ulusal ve bölgesel kalkınmadaki yeri, rekabet gücü ve dinamiklerinin karşılaştırılmalı analizi, endüstriyel rekabetin odağı olması açısından ayrıca önem kazanmaktadır. Çünkü bu tür analizlerle AB ekonomisine bütünleşme yolundaki Türkiye için, ekonomiler arası uyumun ve doğabilecek refah kayıp ve kazançlarının incelenmesi mümkün olabilecektir. Yapılan çalışma ve araştırmalar da OSB’lerin, KOBİ’ler ve bu işletmelerin geliştirilmesi için önemli olduklarını vurgulamaktadır. OSB’ler, her ölçekteki sanayi işletmesinin yerleşmesine olanak tanıması ve her ölçekteki işletmenin bu yerleşmeden fayda sağlamasına rağmen çoğunlukla KOBİ’ler açısından daha önemli bir alt yapı oluşturmaktadır. Türkiye’de KOBİ’lerin toplam imalat sanayi işletmeleri içindeki oranı %99.8 ve toplam istihdam içindeki payı %76.7 olmasına rağmen toplam yatırım içindeki payı %26.5, katma değer içindeki payı %38, ihracat içindeki payı %8 ve toplam kredilerden aldığı pay %4 düzeylerindedir

    Faaliyet tabanlı maliyetleme temelinde kurumsal kaynak planlama sisteminin geliştirilmesi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Müşteri taleplerinin çeşitlenmesi ve buna bağlı olarak ürün hayat evrelerinin kısalması, müşteri odaklı yönetim yaklaşımlarının şekillenmesinde en önemli etken olmuştur. İşletmeler, üretim sürecini hızlandırarak bu talepleri karşılamak ve küresel rekabet şartlarına uyum sağlayabilmek için üretim sistemlerini yeniden gözden geçirmek ve teknolojik gelişmeleri bu sistemlere uyarlamak zorunda kalmışlardır. Üretim sistemlerindeki bu köklü değişiklikler maliyet yönetimi konusundaki problemleri de beraberinde getirmiştir. Geleneksel maliyetleme sistemleri, yeni üretim ortamlarını destekleyecek bilgileri sunmak konusunda yetersiz kalmışlardır. Geleneksel maliyetleme sistemlerinin yetersizliklerini ortadan kaldırmak amacıyla ortaya konulan faaliyet tabanlı maliyetleme (FTM) yaklaşımı faaliyetleri, birim, parti, mamul ve tesis seviyesi faaliyetler olarak dikkate alarak belirleyen ve gerçek sebep-sonuç ilişkisini yansıtan maliyet etkenleri yardımıyla kaynak maliyetleri faaliyetlere, faaliyet maliyetleri de ürünlere yüklemek suretiyle geleneksel maliyet sistemlerine göre daha hassas sonuçlar üretebilmektedir. FTM'nin işletmelerde etkin bir şekilde uygulanabilmesi için; organizasyonların her aşamasında ihtiyaç duyulan bilgileri toplayan kaydeden, analiz eden, bu bilgileri diğer departmanların kullanabileceği verilere dönüştüren, doğru zamanda doğru veri kullanılmasını sağlayan ve bunları istenen raporlara dökebilen kurumsal kaynak planlama sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, sözkonusu bilgi ihtiyaçlarını karşılayabilen FTM temelinde oluşturulmuş bir KKP tasarımı, yazılımı ve uygulaması için gerekli olan muhasebe ve üretim birimlerinin reorganizasyonunu ortaya koymaktır. Bu amaçla çalışmada öncelikle, faaliyet tabanlı maliyetleme ve kurumsal kaynak planlamaya ilişkin literatür incelemesi yapılmıştır. Sonrasında metal işleme üretim sektörünün önde gelen kuruluşlarından birinde yürütülmekte olan kurumsal kaynak planlama sisteminin belli başlı üretim ve planlama altyapısı irdelenmiş, ardından muhasebe verilerinden faydalanılarak faaliyet tabanlı maliyetlendirme metodolojisi bu kuruluşa uygulanmıştır. Elde edilen faaliyet tabanlı ürün maliyetlerinin, firmanın stratejik ve operasyonel karar sürecine destek vereceği öngörülmektedir. Anahtar Kelimeler: Faaliyet Tabanlı Maliyetleme, Esnek Üretim, Kurumsal Kaynak Planlaması, Kurumsal Kaynak Planlaması YazılımlarıVariations in customers' demand and accordingly short life cycle of products are most affective factors to the formation of customer based management approach. Business organizations are obliged to review their production systems and adapt these systems to technological development to able to meet demands accelerating production process and deal with to global competition conditions. These fundamental changes in production systems cause some problems on cost management. Traditional costing systems remain insufficient to offer knowledge to support new production environment. In order to eliminate incapability of traditional costing systems, Activity Based Costing specifies the activities considering them as unit, batch, goods and facility level, and offers more accurate results compared to traditional costing systems by cost drivers reflecting actual cause-effect relations and attributing source costing to activities and activity costs to goods. For application of ABC effectively, it is needed of Enterprise Resource Planning systems which piling, recording and analysing to necessary data, inverting to this data to suitable data which can be used by other departments, at suitable time used to true data and reporting to all of these. In this context, the aim of this thesis is to present reorganization of accounting and production units which based on ABC which enabling to knowledge needs for desinging, application and software of ERP. At first, Is is given the theoritical background on activity based costing and enterprises recource planning. The Enterprise Resource Planning system which is implemented in one of the leading metal processing production sector is analyzed interms of production and planning structure, and then activity based costing methodology is applied to the enterprise using accounting datas. it is claimed that activity based costing acquired contributes to strategic and operational the decision-making process of the enterprise. Keywords: Activity Based Costing, Flexible Production, Enterprices Resource Planning, Enterprices Resource Planning Software
    corecore