Adnan Menderes University

Adnan Menderes University
Not a member yet
    4671 research outputs found

    Ege Bölgesi’ndeki Atık Sığır Fetüslerinde Neospora Caninum’un Moleküler Yöntemlerle Tespiti, Moleküler Karakterizasyonu Ve Bölge Seroprevalansının Belirlenmesi

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışma ile son yıllarda dünyada ve Türkiye’de sığır abortlarının önemli nedenlerinden biri olan ve ciddi ekonomik kayıplara yol açan neosporosisin, büyükbaş hayvancılığın yoğun olduğu Ege Bölgesi’ndeki durumunun araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada İzmir/Bornova Veteriner Kontrol Enstitüsü sorumluluk sahasına giren illerdeki sığır işletmelerinden örneklemeler yapılmıştır. Çalışmada Ege Bölgesi’nde bulunan işletmelerdeki abort vakalarına ait atık fetüslerin beyin ve iç organ dokularından DNA izolasyonu yapıldıktan sonra, bu örnekler Real-Time PZR test metodu ile analiz edilmiştir. Pozitif olarak tespit edilen örneklerden Neospora caninum’un moleküler karakterizasyonu yapılmıştır. Ayrıca serolojik olarak, basit rastgele örnekleme yöntemi ile %95 güven seviyesi, %10 beklenen prevalans (+/- 5) hata payı ile 973 sığırdan toplanan kan serumları ELISA yöntemi kullanılarak anti-N. caninum antikorları tespit edilmiştir. Bulgular: Yapılan çalışmada RT-PZR yöntemiyle incelenen toplamda 88 sığır fetüsüne ait organ ve dokularının 8’inde (%9,09) N. caninum DNA’sı tespit edilmiş ve incelenen toplam 973 sığırın 122’si (%12,66) serolojik olarak pozitif bulunmuştur. RT-PZR ile pozitif bulunan örnekler sekans işlemlerine tabii tutularak filogenetik ağaçları oluşturulmuştur. Sonuç: Ege Bölgesi’ndeki sığırlarda N. caninum yaygınlığı hem serolojik hem de moleküler çalışmalarla kapsamlı bir şekilde belirlenerek bölgedeki büyükbaş hayvancılık yetiştiriciliğinde N. caninum ile ilgili problem yaşayan işletmelerin güncel durumu ve N. caninum kaynaklı abort problemlerinin saha yansıması ortaya konmuştur. Elde edilen bulgulara göre hastalıkla ilgili mücadele stratejilerinin belirlenmesi ve son konakları da içeren daha kapsamlı çalışmalar yapılmasının önemli olacağı kanaatine varılmıştır.Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü 5606 proje numarasıKABUL VE ONAY i TEŞEKKÜR ii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ v ŞEKİLLER DİZİNİ vi RESİMLER DİZİNİ vii TABLOLAR DİZİNİ viii ÖZET ix ABSTRACT x 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1. Neosporosis 3 2.2. Morfolojisi ve Sınıflandırılması 4 2.3. Yaşam Döngüsü ve Bulaşma 6 2.4. Konak-Parazit İlişkisi ve Patojenite 8 2.5. Klinik Belirtiler ve Abortus 9 2.6. Hastalığın Tanısı 10 2.7. Hastalığın Epidemiyolojisi, Dünya ve Türkiye’deki Yayılışı 11 2.8. Tedavi ve Korunma 13 3. GEREÇ VE YÖNTEM 15 3.1. Gereç 15 3.1.1. Çalışma Bölgesi ve Hayvan Materyali 15 3.1.2. Etik Beyan 16 3.2. Yöntem 16 3.2.1. Neospora caninum’a Karşı Oluşan Antikorların Tespiti 16 3.2.1.1. Serumların Toplanması ve Çıkarılması 16 3.2.1.2. İndirekt ELISA Yöntemi 17 3.2.2. Neospora caninum’un Moleküler Yöntemler Kullanılarak Tespiti 18 3.2.2.1. Doku Örneklerinin Homojenizasyonu ve DNA Ekstraksiyonu 19 3.2.2.2. Gerçek Zamanlı (Real-Time) PZR 20 3.2.2.3. Konvansiyonel PZR ve Neospora caninum Nc5 Bölgesinin Amplifikasyonu 21 3.2.3. Dizileme ve Filogenetik Analiz 23 3.2.4. İstatiksel Analiz 24 4. BULGULAR 25 4.1. Serolojik Analiz Bulguları 25 4.2. Moleküler Analiz Bulguları 29 4.2.1. Konvansiyonel PZR ve Agaroz Jel Elektroforez Bulguları 31 4.2.2. Dizileme ve Filogenetik Analiz Bulguları 32 5. TARTIŞMA 36 6. SONUÇ VE ÖNERİLER 44 KAYNAKLAR 46 EKLER 61 Ek 1. Etik Kurul Raporu 61 BİLİMSEL ETİK BEYANI 62 ÖZ GEÇMİŞ 6

    KÜLTÜREL FAKTÖRLERİN YAŞAM BEKLENTİSİ VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ: G-7 ÜLKELERİ ÖRNEĞİ

    Get PDF
    Dal B. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Disiplinlerarası Çevre Sağlığı Programı, Yüksek Lisans, Aydın, 2023. Amaç: Bu çalışma, G-7 ülkelerinde kültürel faktörlerin yaşam beklentisi ve çevre kirliliği üzerine etkilerini 1997-2019 dönemi yıllık verileriyle panel veri analizi yöntemi kullanarak araştırmayı amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada, G-7 ülkelerinde kültürel faktörlerin yaşam beklentisi ve çevre kirliliği üzerine etkileri iki farklı model kullanılarak ele alınmıştır. Çevre kirliliği ve yaşam beklentisi iki ayrı modelin bağımlı değişkenleri iken kültürel faktörler bağımsız değişken olarak modele alınmıştır. Ayrıca reel gelir, kentleşme ve enerji tüketimi modellere kontrol değişken olarak alınmıştır. Çalışmanın analizinde, ilk olarak değişkenlerde ve modelde yatay kesit bağımlılığının varlığı test edilmiştir ve bu test sonuçlarına göre serilerin durağanlığı CIPS (Cross-Sectionally Augmented IPS) birim kök testiyle sınanmıştır. PMG- ARDL (Pooled Mean Group/AR Distributed Lag Models) tahminci test sonuçlarına göre, uzun ve kısa dönem tahminleri yapılmıştır ve son olarak değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi incelemek için Panel nedensellik testi yapılmıştır. Bulgular: Çalışmanın PMG- ARDL tahminci sonuçlarına Model I’de uzun dönemde G-7 ülkelerinde kültürel faktörler, reel gelir ve kentleşmenin artmasının yaşam beklentisini artıracağı sonucuna ulaşılmıştır. Model II’de ise uzun dönemde G-7 ülkelerinde kültürel faktörlerdeki artışın çevre kirliliğini azaltacağı ancak kentleşme ve enerji tükeriminin çevre kirliliğini artıracağı sonucuna ulaşılmıştır. Dumitrescu Hurlin panel nedensellik sonuçlarına göre olasılık değerleri incelendiğinde yaşam beklentisinden; enerji tüketimine, kültürel faktörlere, CO2 emisyonlarına ve kentleşmeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisinin varlığı sonuçlarına ulaşılmıştır. CO2 emisyonlarından reel gelire tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Dahası kültürel faktörler ve kentleşmeden CO2 emisyonlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak Dumitrescu Hurlinpanel nedensellik analiz sonuçlarına göre tez kapsamında kurulan modellerdeki birçok değişken arasında nedensellik bağı bulunmaktadır. Sonuç: Literatürde kültürel faktörlerin çevre ile ilişkisini anlatan kısıtlı sayıda çalışma bulunurken kültürel faktörlerin yaşam beklentisi üzerindeki etkisini inceleyen çalışma yok denecek kadar azdır. Kullanılan ülke grubu ve güncel ekonometrik modellerin kullanıldığı bu çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca politika yapıcılar ve karar alıcılar açısından bu analiz sonuçlarının yararlı olacağı kanaatindeyiz.İÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY SAYFASI ............................................................................................iii TEŞEKKÜR .......................................................................................................................... iv SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ........................................................................ v ŞEKİLLER DİZİNİ.............................................................................................................. vi TABLOLAR DİZİNİ........................................................................................................... vii ÖZET ................................................................................................................................... viii ABSTRACT ........................................................................................................................... x 1.GİRİŞ................................................................................................................................... 1 2. GENEL BİLGİLER .......................................................................................................... 5 2.1. Kültürel Faktörler ............................................................................................................. 5 2.1.1. Toplumsal Yapı ............................................................................................................. 7 2.1.2. Sosyo- Kültürel Yapı ................................................................................................... 13 2.2. Yaşam Beklentisi............................................................................................................ 22 2.2.1. Doğum Oranları ........................................................................................................... 23 2.2.2. Ölüm Oranları.............................................................................................................. 25 2.2.3. Doktor Sayısı ............................................................................................................... 27 2.2.4. Sosyo-Kültürel Yapı .................................................................................................... 27 2.3. Çevre Kirliliği................................................................................................................. 34 2.3.1. Küresel Isınma ve İklim Değişikliği............................................................................ 35 2.3.2. Çevre Kirliliğinin Ekonomik Belirleyicileri................................................................ 36 2.3.3. Çevre Kirliliğinin Sosyo-Kültürel Belirleyicileri ........................................................ 43 2.3.4. Çevre Kirliliğini Önleyici Uluslararası Anlaşmalar .................................................... 47 3. GEREÇ VE YÖNTEM ................................................................................................... 52 3.1. İlgili Literatür Özeti........................................................................................................ 52 3.1.1. Kültürel Faktörler ve Yaşam Beklentisi İlişkisi .......................................................... 52 i 3.1.2. Kültürel Faktörlerin Çevre Kirliliği İlişkisi................................................................. 57 3.2. Veri Seti ve Model.......................................................................................................... 66 3.3. Ekonometrik Yöntem ..................................................................................................... 72 3.3.1. Yatay Kesit Bağımlılığı............................................................................................... 73 3.3.2. Panel Birim Kök Sınaması .......................................................................................... 74 3.3.3. PMG-ARDL Tahminci Yaklaşımı .............................................................................. 76 3.3.4. Dumitrescu Hurlin Panel Nedensellik testi ................................................................. 77 4. BULGULAR ............................................................................................................... 79 5. TARTIŞMA ................................................................................................................ 85 6. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................... 87 KAYNAKLAR ..................................................................................................................... 9

    Sustainability of external debt: BRICST countries

    No full text
    Dış borçların sürdürülebilirliği konusu, hem borç alan ülkeleri hem de borç veren ülkeleri yakından ilgilendirmektedir. Çünkü borcun geri ödenmesi noktasında sorun oluşması, sadece borçlu ülkeyi değil aynı zamanda alacaklı ülkeyi de zora sokacaktır. Bu yüzden dış borçlanmanın hangi yolla yapılacağı, hangi ihtiyacı gidermekte kullanılacağı ve alınan dış borcun nasıl geri ödeneceği gibi hususlar önceden netleştirilmeli ve süreç titizlikle takip edilmelidir. Özellikle, ekonomik ve finansal açıdan entegre bir hal almış mevcut küresel sistemde, bir ülkede meydana gelebilecek bir dış borç krizinin diğer pek çok ülkeyi etkisi altına alması kaçınılmazdır. Bu sebeple, son yıllarda önemi giderek artan ve gelecekte küresel ekonomiyi domine etmesi beklenen BRICST (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye) ülkelerinde dış borçların sürdürülebilirliği konusu yalnızca bu ülkeleri değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir konudur. Bu tez çalışmasının ana amacı, küresel ekonomi açısıdan önemli bir konumda bulunan BRICST ülkelerinde dış borçların sürdürülebilirliğini analiz etmektir. Bu kapsamda, dış borçların sürdürülebilirliğine ilişkin yedi farklı gösterge ele alınmış ve bu göstergelerin her biri BRICST ülkelerinin 1994-2020 dönemi verileri kullanılarak incelenmiştir. Analiz sürecinde altı farklı birim kök testinden yararlanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'da dış borçların sürdürülemez, Türkiye'de ise sürdürülebilir olduğu görülmüştür. Bu çalışma; ele alınan göstergelerin ve uygulanan testlerin çeşitliliği, kullanılan verilerin güncelliği ve incelenen ülkelerin küresel ekonomideki yeri göz önünde bulundurulduğunda ekonomi literatürüne önemli bir katkı sunmaktadır.The issue of sustainability of external debt concerns both debtor countries and creditor countries. In case of a problem at the repayment of the debt, not only the debtor country but also the creditor country will be put in trouble. Therefore, topics such as the way in which external borrowing will be made, which need it will be used to meet, and how the external debt will be repaid should be clarified in advance and the process should be followed meticulously. Especially in the current global system, which has become economically and financially integrated, it is inevitable that an external debt crisis that may occur in one country will affect many other countries. For this reason, the sustainability of external debt in the BRICST (Brazil, Russia, India, China, South Africa and Turkey) countries, whose importance has increased in recent years and is expected to dominate the global economy in the future, is an issue that concerns not only these countries, but the whole world. The main purpose of this thesis is to analyze the sustainability of external debt in the BRICST countries, which are in an important position in terms of the global economy. In this context, seven different indicators related to the sustainability of external debts were discussed and each of these indicators was examined using the data of the BRICST countries for the period of 1994-2020. Six different unit root tests were used in the analysis process. According to the findings obtained in the study, it was seen that external debt is unsustainable in Brazil, Russia, India, China and South Africa, while it is sustainable in Turkey. This study makes significant contributions to the economics literature considering the diversity of the indicators and tests applied, the up-to-dateness of the data used and the position of the examined countries in the global economy

    Nanoparticle and rare earth ion doped borate-based glasses for nanotechnological applications

    No full text
    Amaç: Bu tez çalışmasının temel amacı disprosyum (Dy+3) iyonu ve gümüş nanoparçacık (NP) katkılı bor tabanlı cam sistemlerini sentezlemek, sentezlenen camların fiziksel, yapısal, termal, optik ve lüminesans özelliklerini katıhal aydınlatma, ileri fonksiyonel malzeme teknolojileri ve nanoteknolojik uygulamalar açısından araştırmak ve geliştirmektir. Gereç ve Yöntem: Eritme-tavlama yöntemi ile sentezlenen camların yoğunluk ölçümleri Archimedes prensibine göre belirlenmiş ve çeşitli fiziksel özellikleri hesaplanmıştır. Cam malzemelerin yapısal özellikleri X-ışını toz kırınımı (XRD) yöntemi ve Raman spektroskopisi kullanılarak araştırılmıştır. Yapıda oluşan Ag NP'lerin varlığı ve boyutları Geçirimli Elektron Mikroskobu (TEM) ile belirlenmiştir. Diferansiyel tarama kalorimetre (DSC) ölçümleri ile termal analizleri yapılmıştır. Morötesi-görünür-yakın kızılötesi (UV-Vis-NIR) spektrometresi kullanılarak örneklerin soğurma ve geçirgenlik spektrumları elde edilmiştir ve optik band aralığı enerjisi, kesme kenarı dalgaboyu, geçirgenlik değerleri, bağ parametresi, elektron bulutu genişleme oranı, Judd Ofelt (J-O) şiddet parametreleri gibi önemli optik özellikleri hesaplanmıştır. Fotolüminesans (PL) yayınlanma ve uyarma spektrumlarından yararlanılarak, elektronik enerji seviyeleri, yayınlanma dalga boyları ve maksimum lüminesans şiddeti veren Dy+3 ve Ag+ iyonu katkı oranları belirlenmiştir. Ag ve Dy+3 iyonları arasındaki enerji transferi mekanizması Förster-Dexter teorisinden bulunmuştur. Işıma parametreleri, J-O hesaplamalarından ve PL spektrumlarından faydalanarak elde edilmiştir. Uluslararası Aydınlatma Komisyonu (CIE) renk koordinatları diyagramından renk koordinatları ve ilişkili renk sıcaklık değerleri belirlenmiştir. Sentezlenen camların zamana bağlı lüminesans analizlerinden bozunma zamanları hesaplanmıştır. Bulgular: Sentezlenen tüm camlar homojen ve saydam yapıdadır. Örneklerin XRD kırınım desenlerinde herhangi bir kırınım pikine rastlanmamıştır ve cam matrisin amorf yapısı doğrulanmıştır. Raman analizleri, hazırlanan camlarda B–O gerilme titreşimleri ile [BO3] ve [BO4] birimlerinin varlığını göstermiştir. TEM görüntüleri, cam matrislerinde ortalama çapı yaklaşık 7,58-14,58 nm arasında değişen küresel gümüş NP'lerin varlığını ispatlamıştır. Hesaplanan bağ parametrelerinin negatif değeri, Dy+3 iyonları ve onu çevreleyen ligandlar arasındaki bağın iyonik karakterde olduğunu göstermiştir. J-O parametrelerinden Ω2 gümüş katkısının ve ısıl işlem süresinin artmasıyla azalmıştır. En şiddetli yayınlanma bandları y=%1.0 wt Ag katkısında ve t = 6s ısıl işlem süresinde gözlenmiş olup daha yüksek katkı oranında ve ısıl işlem süresinde lüminesans baskılanması meydana gelmiştir. Ag+'lardan Dy+3 iyonuna enerji transfer mekanizmasının kuadrupol-kuadrupol tipte olduğu bulunmuştur. Sarı bölgede yer alan 572 nm yayınlanma bandının daha yüksek ışıma parametrelerine sahip olduğu tespit edilmiştir. Tüm camların CIE renk koordinatları ve CCT değerleri beyaz ışık bölgesinde yer almaktadır. Ag+ iyonlarının 1S0→3D1 geçişi ve Dy+3 iyonlarının 4F9/2→6H13/2 geçişinin bozunma zamanı değerleri Ag+'dan Dy+3 iyonlarına enerji transferini doğrulamaktadır. Sonuç: Bu çalışmada elde edilen özgün bulgular ışığında katıhal aydınlatma sistemleri ve nanoteknolojik uygulama alanlarında kullanılan diğer malzeme gruplarına alternatif olabilecek, optik ve lüminesans özellikleri geliştirilmiş yeni nesil bor tabanlı ileri fonksiyonel cam malzemeleri üretilmiştir.Objective: The main aim of this thesis study is to synthesize and develop dysprosium (Dy3+) ion and silver nanoparticle (NP) doped borate glass systems, to investigate and develop the physical, structural, thermal, optical and luminescence properties of synthesized glasses in terms of solid-state lighting, advanced functional material technologies and nanotechnological applications. Material and Methods: Density measurements of the glasses synthesized by the melt-quenching method were determined according to the Archimedes' principle and various physical properties were calculated. The structural properties of glass materials were investigated using x-ray powder diffraction (XRD) method and Raman spectroscopy. The presence and dimensions of Ag NPs formed in the structure were determined by Transmission Electron Microscopy (TEM). Thermal analysis processes were performed with differential scanning calorimetry (DSC) measurements. Absorption and transmittance spectra of the samples were obtained using ultraviolet-visible-near-infrared (UV-Vis-NIR) spectrometer and important optical properties such as optical band gap energy, cut-off edge wavelength, transmittance values, bonding parameter, nephelauxetic ratio and Judd Ofelt (J-O) intensity parameters were calculated. By using photoluminescence (PL) emission and excitation spectra, electronic energy levels, emission wavelengths and Dy3+ ion and Ag+ concentrations, which give the maximum luminescence intensity, were determined. The energy transfer mechanism between Ag+ and Dy+3 ions was found from the Förster-Dexter theory. Radiative parameters were obtained using J-O calculations and PL spectra. Color coordinates and correlated color temperature values were determined from the Commission Internationale d'Eclairage (CIE) chromaticity coordinates diagram. Decay times were calculated from the luminescence decay analyzes of the synthesized glasses. Results: All synthesized glasses are homogeneous and transparent. No diffraction peaks were found in the XRD diffraction patterns of the samples and the amorphous structure of the glasses matrix were confirmed. Raman analysis verified the existence of [BO3] and [BO4] groups with B–O stretching vibrations in the prepared glasses. TEM images demonstrated the presence of spherical silver NPs in glass matrices with an average diameter of about 7,58-14,58 nm. The negative value of the calculated bonding parameters indicates the ionic nature between the Dy3+ ions and its surrounding ligands. J-O parameter, Ω2 decreased with increasing silver concentration and heat treatment time. The most intense emission bands were observed at y=1.0 wt% Ag concentration and t = 6s heat treatment time, and luminescence quenching occurred for higher doping ratio and heat treatment time. It was found that the energy transfer mechanism from Ag+ to Dy3+ ion is quadrupole-quadrupole type. It was determined that the 572 nm emission band in the yellow region had higher radiative parameters. The CIE chromaticity coordinates and CCT values of all glasses are located in the white light region. The decay time values of 1S0→3D1 transition of Ag+ ions and 4F9/2→6H13/2 transition of Dy3+ ions confirm the energy transfer from Ag+ to Dy3+ ions. Conclusion: In the light of the original findings obtained in this study, new generation borate-based advanced functional glass materials with improved optical and luminescence properties, which can be an alternative to other material groups used in solid-state lighting systems and nanotechnological application areas, were produced

    L-Karnitin'in Deneysel Aşil Tendon Hasarındaki Etkisi

    No full text
    Araştırmamızda 36 haftalık ağırlıkları 400-530 gr olan, 40 adet Wistar Albino cinsi erkek sıçanlar dört gruba (n=10) ayrıldı. Kontrol grubuna hiçbir uygulamada bulunulmadı. Pre-LC grubuna tendon hasarından 1 hafta önce başlanarak, Post-LC grubuna ise tendon hasarını takiben deney süresince hergün 100 mg/kg LC intraperitoneal olarak uygulandı. Hasta grubuna hasardan sonra LC verilmedi. Sıçanların haftalık kilo takibi yapıldı. Ayrıca deneyin başında ve sonunda iki kez fonksiyonel yürüme testi uygulandı. Deney sonunda sıçanların sol aşil tendonları histopatolojik inceleme için çıkarıldı. Bulgular: Sıçanların haftalık kilo takibi sonuçlarına göre; ikinci hafta ağırlık sonuçları kontrol grubu ile Post-LC grubu arasında (p=0,218), üçüncü hafta ağırlık sonuçları, kontrol grubu ile Pre-LC grubu arasında (p=0,035), kontrol grubu ile Post-LC grubu arasında (p=0,011), dördüncü hafta ağırlık sonuçları, kontrol grubu ile Pre-LC grubu arasında (p=0,045), kontrol grubu ile Post-LC grubu arasında (p=0,005) anlamlı olarak farklı bulundu. Post-LC grubunun beşinci haftada ağırlık sonuçları kontrol grubundan anlamlı düzeyde daha düşük olduğu tespit edildi (p=0,012). Kontrol grubu ile diğer gruplar arasında ilk yürüme testi verilerinden elde edilen aşil fonksiyon indeksi (AFİ) sonuçları anlamlı düzeyde farklı idi (p<0,001). Son yürüme testi sonuçlarının ise sadece kontrol ile hasta grubu arasında anlamlı farklı olduğu saptandı (p=0,002). Histopatolojik inceleme sonucunda hasta grubu ile Pre-LC grubu ve Post-LC grupları arasında neovaskülarizasyon, fibroblastik aktivite, kollajen fibril dizilimi parametreleri istatistiksel olarak anlamlı farklı bulundu (p<0,05).Kasar ZS. Aydın Adnan Menderes University, Health Sciences Institute, Faculty of Medicine Anatomy Doctorate Program, Doctorate Thesis, Aydın, 2023. Objective: In this study was aimed to investigate whether L-carnitine (LC) has a healing effect on experimental Achilles tendon injury. Material and Methods: 40 male Wistar Albino rats with a 36-week-old weight of 400-530 g were divided into four groups (n=10). No application was made to the control group. 100 mg/kg LC was administered intraperitoneally Pre-LC group, starting one week before the tendon injury, and Post-LC group following the tendon injury, every day throughout the experiment. No LC was given to the patient group after the injury. Weekly weight follow-up of the rats was done. Two functional walking tests were performed at the beginning and end of the experiment. The left Achilles tendons of the rats were removed for histopathological examination. Results: According to the results of the weekly weight follow-up; second week between control group and Post-LC group (p=0.218), third week between control group with Pre-LC group (p=0.035), and Post-LC group (p=0.011), fourth week between control group with the Pre-LC group (p=0.045), and the Post-LC group (p=0.005), fifth week post-LC group and control group between significantly were found (p=0.012). First walking test data were significantly different between the control group and the other groups (p<0.001), final walking test the control and patient groups (p=0.002). Histopathological examination, neovascularization, fibroblastic activity, and collagen fibril alignment parameters were significantly different between the patient group with Pre-LC group and Post-LC group (p<0.05) Conclusion: In this study was concluded that LC contributed to the histopathological and functional healing of the tendon after injury

    Teacher's views on supervision practies in puclic and private secondary schools: A qualitative study

    No full text
    Bu çalışmanın amacı 2021-2022 eğitim öğretim yılında Aydın ilinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi ve özel ortaokulda görev yapan öğretmenlerinin denetimlere ilişkin görüşlerini belirlemektir. Bu amaçla sınıf içi öğretmen denetiminde yaşanan sorunların tespit edilmesi ve öneriler sunulması hedeflenmektedir. Bu araştırma, bir nitel araştırımadır ve olgubilim deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu resmi ve özel ortaokullarda çalışan toplam 16 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma grubu maksimum çeşitlilik ve ölçüt örnekleme yöntemine uygun olarak seçilmiştir. Katılımcıların sekizi özel ortaokulda çalışırken sekizi resmi ortaokulda çalışmaktadır Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Çalışma grubunda bulunan katılımcılar ile yüz yüze görüşme sağlanmış ve izinleri alınarak ses kaydı yapılmıştır. Elde edilen kayıtlar doküman haline getirilmiş ardından analizleri yapılmıştır. Araştırma verileri üzerinden, temalar, kategoriler ve kodlar elde edilmiştir. Veriler içerik analizi ve betimsel analize tabi tutulmuştur. Araştırmada elde edilen bulgulara göre katılımcılar sınıf içi öğretmen denetimine ilişkin kavramsal betimlemelerini daha çok olumlu duygular kategorisi üzerinden belirtmişlerdir. Araştırmada öğretmenlerin ifadelerinde 'disiplin' en çok kullanılan kavramdır. Öğretmenlerin güncel denetim uygulamaları temasına ilişkin tanımlamalarını denetim yaşantıları ve denetim araçları üzerinden yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca katılımcılar denetim noktasında deneyimlerini daha çok yönetici denetimi üzerinden tanımlamışlardır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar arasında okul denetimlerinde genellikle okul yönetiminin yer alması gerektiği görüşü bulunmaktadır Okullardaki denetim sürecinde, istenmeyen paydaş müdür yardımcısıdır. Öğretmenlerin etkili denetim uygulamalarına yönelik önerilerine bakıldığında, okullarda denetimlerin işbirliği içinde hareket ederek olması gerektiği önerilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar ışığında; denetim süreçlerinde yer alan paydaşlara ve farklı çalışma süreçlerinin planlanmasına yönelik öneriler getirilmiştir.The aim of this study is to get the opinions of secondary school teachers working in private and public secondary schools in Aydın province in the 2021-2022 academic year under the Ministry of National Education. In line with the purpose, it is aimed to identify the problems experienced in teacher supervision and propose suggestions. This study is a qualitative one and designed as phenomenological study. The study group of the research consists of 16 teachers working in public and state secondary schools. In the study, maximum diversity and sample were selected in accordance with the criterion sampling method. Eight of the participants work in a private secondary school while eight work in a public secondary school. A qualitative research process was carried out with the teachers on a voluntary basis. The pattern of this research is phenomenology, which is one of the qualitative research designs. The data obtained in the research were collected by the qualitative research method. A semi-structured interview form developed by the researcher was used as a data collection tool. Face-to-face interviews were conducted with the participants in the study group and voice recording was made with their permission. The records obtained were documented and then analyzed. Themes, categories and codes were obtained from the data obtained from the research. In the research, content analysis and descriptive analysis, which are qualitative research methods, were used. According to the findings obtained in the study, the participants stated their conceptual descriptions of classroom teacher supervision mostly through the category of positive emotions. In the research, 'discipline' is the most used form of supervision in the statements of teachers. It was concluded that the definitions of the teachers regarding the theme of current supervision practices were made through their supervision experiences and supervision tools. In addition, the participants described their experiences at the control point mostly through the supervisor's control. Among the results obtained from the research is that the school administration should generally be involved in school inspections. In the audit process in schools, the undesirable stakeholder is the assistant principal. Considering the teachers' suggestions for effective supervision practices, it is aimed that the supervisions should be carried out in cooperation in schools. Considering the findings obtained from the study; It is thought that planning different working processes for the stakeholders involved in the supervision processes and new researches will have an important place in terms of new studies

    The effect of e-service quality and e-service recovery quality on creating e-loyalty, the mediating role of e-satisfaction and e-trust: An application on e-shopping sites

    No full text
    Günümüzde, bilişim altyapısına ulaşım son derece kolaylaşmış ve bu nedenle günlük yaşantımızın büyük bir kısmını etkisi altına almıştır. Dolayısıyla artık çoğu e-alışveriş sitesinin, tüketicilerine sunduğu e-hizmet kalitesini arttırmak kadar, bu süreçte yaşanan olumsuzlukları telafi edecek girişimlerde bulunmaları da müşteri sadakati açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda tüketicilerin, e-alışveriş sitelerine yönelik algıladıkları e-hizmet kalitesi, e-hizmet telafi kalitesi, e-tatmin, e-güven ve e-sadakat düzeyleri, işletmelerin tüketicilerine yönelik pazarlama stratejilerini belirlemektedir. Tez çalışmasının amacı, e-alışveriş yeri tüketicilerinin en çok sipariş verdikleri e-alışveriş sitesine yönelik e-hizmet kalitesi, e-hizmet telafi kalitesi, e-tatmin, e-güven ile e-sadakat algı düzeylerini ölçmek, düzeyler arası etkiyi belirlemek, e-hizmet kalitesi ile e-hizmet telafi kalitesi algılarının, e-sadakat algısı oluşturmada e-tatmin ve e-güven algı düzeylerinin aracı rolünün etkisini ortaya koymaktır. Yanıtların toplandığı e-anket çalışmasından elde edilen 925 anket verisi değerlendirilmiştir. Katılımcıların en çok e-alışveriş yaptıkları e-alışveriş sitesi hakkında, verdikleri yanıtlar kullanılarak araştırma değişkenlerinin düzeyleri ve aralarındaki anlamlı ilişkiler ile bu ilişkilerin etkileri, yapısal eşitlik modellemesi ile analiz edilmiştir. Çalışma bulgularına göre e-hizmet kalitesi, e-hizmet telafi kalitesi, e-tatmin, e-güven algılarının, e-sadakat algısını oluşturmada doğrudan etkisi bulunmaktadır. Ancak e-hizmet telafi kalitesi ile e-tatmin algı düzeyleri arasında anlamlı bir etki bulunmamaktadır. E-hizmet kalitesi algısının, e-sadakat algısını oluşturmada hem e-tatmin hem de e-güvenin kısmî aracı rolü; e-hizmet telafi kalitesi algısının ise e-sadakat algısı oluşturmada sadece e-güvenin kısmî aracılık rolü etkisi bulunmaktadır.Today, access to the information technology infrastructure has become extremely easy; therefore, it has become a large part of our daily lives. Moreover, companies moved most of their marketing activities to the electronic environment. Consequently, it is essential for e-loyalty that most e-shopping sites take initiatives to compensate for the negativities experienced in this process and increase the e-service quality offered to their consumers. In this context, e-service quality, e-service recovery quality, e-satisfaction, e-trust and e-loyalty levels perceived by consumers for e-shopping sites determine the marketing strategies of businesses for consumers. The thesis aims are: to measure the perceived levels of e-service quality, e-service recovery quality, e-satisfaction, e-trust and e-loyalty for the e-shopping site that e-shopping consumers order the most; to measure the direct effects between perception levels; to reveal the mediating role of e-satisfaction and e-trust perception levels on creating e-loyalty perception by the e-service quality and e-service recovery quality perceptions. Through the e-survey, 925 survey data were obtained from the answers given by the participants about the often-used e-shopping sites. The data was analyzed by structural equation modelling to evaluate the levels of the research variables, the significant relationships between variables, and the effects of these relationships. According to the study, e-service quality, e-service recovery quality, e-satisfaction, and e-trust perceptions directly affect e-loyalty perception. However, there is no significant effect of e-service recovery quality on e-satisfaction perception levels. Findings on the mediating role, the perception of e-service quality, the partial mediating role of both e-satisfaction and e-trust in creating the perception of e-loyalty; The perception of e-service compensation quality has only a partial mediation role of e-trust in creating e-loyalty perception

    The Effect of Using Multimedia Materials on Students’ Academic Achievements and Disaster Awareness Levels in Teaching of Meteorological Disasters in Social Studies

    No full text
    Doğal afetler, insanlık tarihi boyunca oldukça yıkıcı sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Günümüzde, küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak artış gösteren meteorolojik afetler, dikkat edilmesi gereken en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Küresel ısınma, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi konuları bünyesinde barındıran sosyal bilgiler dersinde; öğrencilerin bu konuları doğru ve etkili olarak öğrenmeleri gerekir. Böylelikle öğrenciler, afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri öğrenmekle birlikte, afetleri azaltmak için yapılması gerekenleri de öğrenmiş olur. Bu noktada sosyal bilgiler dersine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalar dikkate alındığında; öğretmenlerimizin büyük bir bölümünün yapılandırmacı yaklaşımın aksine genellikle anlatım yöntemini ve ders kitabı etkinliklerini tercih ettikleri görülmektedir. Ancak gelişen teknolojiye bağlı olarak hem öğrenciler hem de eğitim-öğretimde kullanılan yöntem, teknik ve materyaller değişmektedir. Değişimin bir sonucu olarak sosyal bilgilerde çoklu ortam materyallerinin kullanılması, dersi günümüz öğrencilerine daha uygun hale getirecek; meteorolojik afetler, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi konuların daha doğru ve etkili öğrenilmesini sağlayacaktır. Bu araştırmada, ortaokul 5. sınıf öğrencilerine, sosyal bilgiler dersinde meteorolojik afetlerin çoklu ortam materyalleri kullanılarak aktarılmasının öğrencilerin akademik başarılarına ve afet bilinci düzeylerine etkisi incelenmiş ve öğrenci görüşleri alınmıştır. Karma yöntem modellerinden yakınsayan paralel desenin kullanıldığı bu araştırma, 2022- 2023 eğitim ve öğretim yılında, İzmir’de bir ortaokulda 30 deney, 30 kontrol grubu olmak üzere 60 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Toplam 6 hafta boyunca “İnsanlar, Yerler ve Çevreler” öğrenme alanında yer alan meteorolojik afetlere ilişkin konular, deney grubuna çoklu ortam materyalleri ile işlenirken kontrol grubuna ise ders kitabındaki etkinlikler kullanılarak işlenmiştir. Veriler, uygulama öncesinde ve sonrasında Meteorolojik Afetler Akademik Başarı Testi, Afet Bilinci Ölçeği ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizi, SPSS ve MAXQDA programları kullanılarak ve betimsel analiz yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre deney ve kontrol grupları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak etki boyutu incelendiğinde deney grubu öğrencilerinin kontrol grubuna kıyasla daha başarılı olduğu ve afet bilinci düzeyinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Öğrenci görüşleri incelendiğinde ise öğretimde çoklu ortam materyallerinin kullanılmasının dersi daha bilgilendirici, eğlenceli ve heyecanlı kıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma, öğretimde farklı materyallerin kullanılması ve alanyazında meteorolojik afetlere ilişkin boşluğu doldurması açısından önem arz etmektedir. Çoklu ortam materyallerinin; meteorolojik afetlerin öğretiminde, farklı konularda ve farklı derslerde kullanılarak daha fazla test edilmesi, meteorolojik afetler konusunda farklı çalışmaların yapılması önerilmektedir.KABUL VE ONAY SAYFASI BİLİMSEL ETİK BİLDİRİM SAYFASI ÖZET ABSTRACT TEŞEKKÜR İÇİNDEKİLER ŞEKİLLER DİZİNİ TABLOLAR DİZİNİ EKLER DİZİNİ KISALTMALAR DİZİNİ GİRİŞ 1. BÖLÜM 1. KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. Afet Kavramı ve Türleri 1.2. Jeolojik Kökenli Afetler 1.2.1. Deprem 1.2.2. Kaya Düşmesi 1.2.3. Volkanik Patlamalar 1.2.4. Çamur Akıntıları 1.2.5. Tsunami 1.3. Meteorolojik Karakterli Afetler 1.3.1. Kuraklık 1.3.2. Sel 1.3.3. Orman Yangını 1.3.4. Çığ 1.3.5. Heyelan 1.3.6. Fırtına 1.3.7. Hortum 1.3.8. Dolu 1.3.9. Aşırı Kar Yağışı 1.4. Meteorolojik Afetleri Etkileyen Unsurlar ve Önleme Çalışmaları 1.4.1. Küresel Isınma ve İklim Değişikliği 1.4.2. Küresel Isınma ve İklim Değişikliğini Önleme Çalışmaları 1.4.3. Meteorolojik Afetler Önlenebilir Mi? 1.5. Afet Eğitimi 1.5.1. Türkiye’de Afet Eğitimi 1.5.2. Sosyal Bilgiler ve Meteorolojik Afetler 1.5.3. Meteorolojik Afetlerin Eğitimi 1.5.4. Meteorolojik Afetlerin Eğitiminde Mevcut Durum 1.5.5. Meteorolojik Afetlerin Eğitiminde Karşılaşılan Güçlükler 1.5.6. Meteorolojik Afetlerin Eğitiminde Öğretmen Faktörü 1.5.7. Meteorolojik Afetlerin Eğitiminde Materyal Eksiklikleri 2. BÖLÜM 2. ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Çoklu Ortam Materyalleri 2.1.1. Afet Eğitiminde Çoklu Ortam Materyalleri 2.1.2. Meteorolojik Afetlerin Öğretiminde Çoklu Ortam Materyalleri 2.2. İlgili Araştırmalar 3. BÖLÜM 3. YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Modeli 3.2. Çalışma Grubu 3.3. Veri Toplama Araçları 3.3.1. Meteorolojik Afetler Akademik Başarı Testi (MAABT) 3.3.2. Afet Bilinci Ölçeği 3.3.3. Görüşme Formu 3.4. Uygulama Süreci 3.5. Araştırmacının Rolü 3.6. Verilerin Analizi 3.7. Geçerlik ve Güvenirlik 4. BÖLÜM 4. BULGULAR VE YORUM 4.1. Verilerin Normallik Testine İlişkin Bulgular 4.2. Araştırmanın Birinci Problemine İlişkin Bulgular 4.3. Araştırmanın İkinci Problemine İlişkin Bulgular 4.4. Araştırmanın Üçüncü Problemine İlişkin Bulgular 4.5. Araştırmanın Dördüncü Problemine İlişkin Bulgular 4.6. Araştırmanın Beşinci Problemine İlişkin Bulgular 4.7. Araştırmanın Altıncı Problemine İlişkin Bulgular 4.8. Araştırmanın Yedinci Problemine İlişkin Bulgular 5. TARTIŞMA VE SONUÇ 6. KAYNAKLAR 7. EKLER ÖZGEÇMİ

    THE RELATİONSHİP BETWEEN POSTOPERATİVE RECOVER, PAİN LEVEL AND GRATİTUDE OF PATİENTS WİTH OPEN HEART OPERATİON

    No full text
    Amaç: Bu çalışma, açık kalp cerrahisi olan hastaların ameliyat öncesi şükran duygularının ameliyat sonrası iyileşme ve ağrı düzeyleriyle ilişkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma kesitsel-analitik bir araştırma tasarımına uygun şekilde gerçekleştirildi. Araştırmanın örneklemini Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Yoğun Bakımda 30.10.2021-30.04.2022 tarihleri arasında açık kalp cerrahisi geçiren çalışmaya katılmaya gönüllü g power analizi ile belirlenen 86 hasta oluşturdu. Araştırmada veriler 5 bölümden (Tanımlayıcı Bilgi Formu, Şükran Ölçeği, Ameliyat Sonrası İyileşme İndeksi, McGill Ağrı Ölçeği Kısa Formu, Ameliyat Sonrası Değerlendirme) oluşan anket formu ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde, Bağımsız Örneklemler t-Testi, Bağımlı Örneklemler t-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOWA), Pearson Korelasyon Analizi kullanıldı. Bulgular: Hastaların cinsiyet ve sosyal destek alma durumları ile Şükran Ölçeği toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark (p<0,05) bulundu. Şükran Ölçeği ile 0-2. günler Ameliyat Sonrası İyileşme İndeksi psikolojik semptomlar, fiziksel aktiviteler, genel semptomlar, istek ve arzu semptomları alt boyutları ve toplam puan arasında negatif yönde istatiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (Sırasıyla: r=-,384, p=0,000; r=-,284, p=0,008; r=-,274, p=0,011; r=-,348 p=0,001; r=-,371, p=0,000). Şükran Ölçeği ile 15-30. günler arası Ameliyat Sonrası İyileşme İndeksi psikolojik semptomlar, fiziksel aktiviteler, istek ve arzu semptomları alt boyutları ve toplam puan arasında negatif yönde istatiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (Sırasıyla: r=-,316, p=0,003; r=-,238, p=0,028; r=-,337, p=0,002; r=-,294, p=0,006). Şükran Ölçeği ile hem 24. hem 48. saat Mcgill Ağrı Ölçeği Kısa Formu arasında negatif yönde istatiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (Sırasıyla: r=-,317, p=0,003; r=-,301, p=0,005). Sonuç: Bu araştırma sonucunda şükran düzeyi arttıkça ameliyat sonrası iyileşmenin arttığı, ameliyat sonrası ağrının azaldığı görüldü.Objective: This study was conducted to determine the relationship between preoperative gratitude and postoperative recovery and pain levels in patients who had open heart surgery. Material and Methods: This study was carried out in accordance with a cross-sectional-analytical research design. The study's universe was determined g power analysis, consists of 86 patients who underwent open heart surgery in the cardiovascular surgery clinic of Aydın Adnan Menderes Unıversity Hospital between 30.10.2021-30.04.2022. In the study, the data were collected with a questionnaire consisting of 5 parts (Descriptive Information Form, Gratitude Scale, Postoperative Recovery Index, Short Form of McGill Paın Questionnaıre, Postoperative Evaluation). Independent Sample t-Test, One-Way Analysis of Variance (ANOVA), Pearson Correlation Analysis were used to analyze the data. Findings: A statistically significant difference (p<0,05) was found between the gender and social support status of the patients and their Gratitude Scale total score averages. It has been found that there is a significant negative correlation between Gratitude Scale and 0-2. days Postoperative Recovery İndex the subscales of this scale, which are respectively; Phychological Symptoms, Physical Activities, General Symptoms, Appetite Symptoms and Total Score (respectively: r=-,384, p=0,000; r=-,284, p=0,008; r=-,274, p=0,011; r=-,34,8, p=0,001; r=-,371, p=0,000). It has been found that there is a significant negative correlation between Gratitude Scale and 15-30. days Postoperative Recovery İndex the subscales of this scale, which are respectively; Phychological Symptoms, Physical Activities, Appetite Symptoms and Total Score (respectively: r=-,316, p=0,003; r=-,238, p=0,028; r=-,337, p=0,002; r=-,294 p=0,006). It has been found that there is a significant negative correlation between A statistically Gratitude Scale and both the 24th and 48th hour Mcgill Pain Scale Short Form (respectively: r=-,317, p=0,003; r=-,301, p=0,005). Conclusion: As a result of this research, it was seen that as the level of gratitude increased, postoperative recovery increased and postoperative pain decreased.KABUL VE ONAY i TEŞEKKÜR ii İÇİNDEKİLER iii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ vi TABLOLAR DİZİNİ vii ÖZET viii ABSTRACT x 1. GİRİŞ 1 1.1. Problemin Tanımı ve Önemi 1 1.2. Araştırmanın Amacı 4 1.3. Araştırmanın Soruları 4 2. GENEL BİLGİLER 5 2.1. Kalp ve Damar Hastalıkları 5 2.2. Kalp Cerrahisi 5 2.2.1. Kapalı Kalp Cerrahisi 6 2.2.2. Açık Kalp Cerrahisi 6 2.3. Açık Kalp Cerrahisinde Uygulanan Yöntemler 6 2.3.1. Koroner Arter Bypass Greft (CABG) 6 2.3.2. Kalp Kapak Cerrahisi 7 2.3.2.1. Valvuloplasti (Kapak Tamiri) 7 2.3.2.2. Kalp Kapak Replasmanı (Değiştirilmesi) 8 2.3.3. Konjenital Kalp Hastalıklarında Cerrahi Tedavi 8 2.3.4. Kalp Tümörleri 9 2.4. Açık Kalp Cerrahisi Hastalarında Psikoloji 9 2.5. Şükran Duygusu 10 2.5.1. Şükran Duymanın Tanımı 10 2.5.2. Şükran Duygusu Kavramının Tarihsel Gelişimi 11 2.5.3. Pozitif Psikoloji ve Şükran Duygusu 11 2.5.4. Şükran Duygusunun Özelliği 13 2.6. Postoperatif Ağrı ve Şükran Duygusu 14 2.6.1. Postoperatif Ağrı 14 2.6.2. Şükran Duygusunun Ameliyat Sonrası Ağrıyla İlişkisi 16 2.7. Ameliyat Sonrası İyileşme ve Şükran Duygusu 16 2.7.1. Ameliyat Sonrası İyileşme 16 2.7.2. Şükran Duygusunun Ameliyat Sonrası İyileşmeyle İlişkisi 17 3. GEREÇ VE YÖNTEM 21 3.1. Araştırmanın Şekli 21 3.2. Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri 21 3.3. Araştırmanın Zamanı 21 3.4. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi 21 3.5. Araştırmaya Alınma ve Araştırmadan Dışlanma Kriterleri 22 3.5.1. Araştırmaya Alınma Kriterleri 22 3.5.2. Araştırmadan Dışlanma Kriterleri 22 3.6. Veri Toplama Araçları 22 3.6.1. Tanımlayıcı Bilgi Formu 22 3.6.2. Şükran Ölçeği 23 3.6.3. Ameliyat Sonrası İyileşme İndeksi (ASİİ) 23 3.6.4. McGill Ağrı Ölçeği Kısa Formu (MAÖ-KF) 24 3.6.5. Ameliyat Sonrası Değerlendirme Formu 25 3.7. Verilerin Toplanması 25 3.8. Verilerin Değerlendirilmesi 25 3.9. Araştırmanın Sınırlılıkları 26 3.10. Araştırmanın Etik Yönü 26 4. BULGULAR 27 5. TARTIŞMA 40 5.1. Hastaların Ölçeklerden Aldıkları Puanlara Göre Tartışılması 40 5.2. Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Şükran Duygusu Arasındaki İlişkinin Tartışılması 42 5.3. Şükran Duygusu ile Ameliyat Sonrası İyileşme Arasındaki İlişki Bulgularının Tartışılması 44 5.4. Şükran Duygusu ile Ameliyat Sonrası Ağrı Arasındaki İlişki Bulguları Tartışılması 47 6. SONUÇ VE ÖNERİLER 48 KAYNAKLAR 50 EKLER 62 Ek 1. Tanımlayıcı Bilgi Formu 62 Ek 2. Şükran Ölçeği 64 Ek 3. Ameliyat Sonrası İyileşme İndeksi 65 Ek 4. Mcgill Ağrı Ölçeği Kısa Formu 66 Ek 5. Ameliyat Sonrası Değerlendirme 67 Ek 6. Şükran Ölçeği İzni 68 Ek 7. Ameliyat Sonrası İyileşme İndeksi İzni 69 Ek 8. Mcgill Ağrı Ölçeği Kısa Formu İzni 70 Ek 9. Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurul Onayı 71 Ek 10. Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi Kurum İzni 72 BİLİMSEL ETİK BEYANI 73 ÖZ GEÇMİŞ 7

    PKR Kinaz Aktivasyonunun Koryokarsinom Hücrelerinde Kemoterapötik Ajana Duyarlılığına Etkisi

    No full text
    Amaç: Hücre kültüründe çoğaltılan koryokarsinom hücrelerinin PKR aktivasyonu sonucunda proliferasyon, apoptotik özelliklerinin ne şekilde değişeceğini belirmeyi, PKR aktivasyonunun koryokarsinom hücrelerinde kemoterapötik ajan doksorubisine karşı duyarlılığını belirleyerek, kanser tedavisinde kullanabilecek bir alternatif olabileceğini göstermeyi hedeflendi. Gereç ve Yöntem: Hücre kültürü yöntemiyle koryokarsinom hücreleri çoğatıldı. Hücreler, doksorubisin grubu ve poly I:C/LPS/doksorubisin grubu olarak iki gruba ayrıldı. Doksorubisin farklı dozlarda hücrelere uygulandı. PKR aktivasyonu oluşturmak için ise LPS ve poly I:C hücrelere uygulandı. Ardından gruplar; kontrol, doksorubisin, poly I:C/LPS ve poly I:C/LPS/doksorubisin olarak oluşturuldu ve swan 71 hücreleri üzerine olan etkilerine belirlemek için MTT canlılık testi yapıldı. Flow sitometri yöntemiyle canlılığa, nekroz ve apoptoz yolaklarına bakıldı. Protein izolasyonu metoduyla protein elde edildi. Ardından, bradford deneyi ile elde edilen protein miktarı belirlendi. PKR aktivasyonun tespiti ve PKR aktivasyonunda doksorubisinin etkisini belirlemek için western blot deneyi yapılarak p-PKR bakıldı. Bulgular: Hücre sayım cihazıyla yapılan deneyde doksorubisinin farklı dozları ile muamele edilen swan 71 hücrelerinde ve PKR aktive edilmiş hücrelerde doksorubisinle birlikte kontrole oranla doza ve zamana bağlı canlılık yüzdesinde konsantrasyon arttıkça istatistiksel olarak anlamlı azalmalar gözlendi. Devamında MTT testi deney grupları değerlendirildi fakat sonuç elde edilemedi. Flow sitometride bu gruplarda canlılık değerlerine bakıldığında ise poly I:C/LPS/dox grubunda ise doksorubisin grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir artış saptandı. Nekroz yolağında ise, LPS/polyI:C/dox grubunun ise doksorubisin grubun göre nekroz yolağına gittiği görüldü. Apoptoz yolağında, LPS/polyI:C/dox grubunun doksorubisin grubuna göre apoptoza gittiği gözlendi. Son olarak tüm gruplarda p-PKR aktivasyonu western blot analiziyle tespit edildi. PKR aktivasyonunun doksorubisinin duyarlılığını engellediği görüldü. Sonuç:PKR aktivasyonunun koryokarsinom hücrelerinde bir kemoterapötik ajan olan doksorubisine karşı direnç gösterdiği gözlendi.İÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY İ TEŞEKKÜR İİ SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ V ŞEKİLLER DİZİNİ Vİ RESİMLER DİZİNİ Vİİİ TABLOLAR DİZİNİ İX ÖZET X ABSTRACT Xİİ 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1. Kanser 3 2.2. Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar 3 2.2.1. Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklarda Epidemiyoloji 4 2.2.2. Gestasyonel Trofoblastik Hastalıkların Genetik Özellikleri 5 2.2.3.Gestasyonel Trofoblastik Hastalıkların Tanı ve Tedavisi 5 2.3 Kemoterapi İlacı Doksorubisin 6 2.4. Koryokarsinom 6 2.5. PKR 7 2.5.1. PKR Tanımı ve Yapısı 7 2.5.2. PKR Aktivasyonu 8 2.6. Apoptoz 8 3. GEREÇ VE YÖNTEM 10 3.1. Gereç 10 3.1.1. Cihazlar 10 3.1.2. Kullanılan Kimyasal Maddeler 11 3.2. Yöntem 13 3.2.1. Hücre Kültürü 13 3.2.1.1. Çalışmada Kullanılan Hücreler 13 3.2.1.2. Kullanılan Kemoterapik Doksorubisin İlacının Hazırlanması 13 3.2.1.3. Hücre Hattının Stoktan Çıkarılması 13 3.2.1.4. Hücre Hattının Pasajlanması 14 3.2.1.5. Hücre Hattının Stoklanması 14 3.2.1.6. Kullanılan Mediumun Hazırlanması 14 3.2.2. Çalışmada Kullanılacak Hücre Gruplarının Belirlenmesi 15 3.2.3. Hücre Sayım Cihazı ile Hücrelerin Canlı ve Ölü Oranlarının Belirlenmesi 15 3.2.4. Metiltiazotetrazolium (MTT) Canlılık Testi 16 3.2.5. Flow Sitometri Metodu 18 3.2.6. Protein İzalasyonu 19 3.2.7. Protein Tayini Metodu 20 3.2.8. Western Blot Metodu 21 3.2.9. İstatiksel Analizler 22 4. BULGULAR 23 4.1. Hücre Sayım Cihazı ile Canlı ve Ölü Hücre Sayım Oranı Bulguları 23 4.2. MTT (Metiltiazotetrazolium) Canlılık Metodu Bulguları 32 4.3. Flow Sitometri Metodu Bulguları 39 4.4. Western Blot Deneyi Bulguları 52 5. TARTIŞMA 54 6. SONUÇ VE ÖNERİLER 57 KAYNAKLAR 59 BİLİMSEL ETİK BEYANI 63 ÖZ GEÇMİŞ 6

    2,357

    full texts

    4,671

    metadata records
    Updated in last 30 days.
    Adnan Menderes University is based in Türkiye
    Access Repository Dashboard
    Do you manage Open Research Online? Become a CORE Member to access insider analytics, issue reports and manage access to outputs from your repository in the CORE Repository Dashboard! 👇