Türkiye beden eğitimi öğretmenleri çevrim içi öğrenme topluluğu öncüleri mesleki gelişim yansımaları

Amaç: Türkiye’de beden eğitimi ve spor ile alakalı sosyal medya ortamlarında belirli bir takipçiye hitap eden sosyal medya öncülerinin deneyimlerini incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim (fenomenoloji) araştırmasıdır. Araştırmaya çevrim içi öğrenme alanında ön plana çıkmış, sosyal medyayı ve çevrim içi öğrenme alanlarını aktif olarak kullanan, yaşları 29 ile 50 arasında değişen, 6 erkek 2 kadın sosyal medya öncüsü 8 beden eğitimi öğretmeni katılmıştır. Veriler, beden eğitimi öğretmenlerinin, pandemi dönemi ve devamında yüz yüze eğitimden kısmen ve tamamen ayrı kaldıkları dönemde çevrim içi öğrenme ortamlarında karşılaştıkları durumları değerlendirmek için açık uçlu sorular kullanılarak çevrim içi ortamlarda toplanmıştır. Bulgular: Uzaktan eğitim sürecinde ve devamında çevrim içi öğrenme topluluklarındaki sosyal medya öncüsü beden eğitimi öğretmenlerinin mesleki gelişim yansımalarını incelemek için yapılan çalışmada 3 farklı seviyede sorular sorulmuştur: Bireysel seviye (içsel ve dışsal), sosyal seviye (yerel okul topluluğu, çevrim içi eğitimci topluluğu), fiziki çevre seviyesi (kültür ve toplum). Sorular çerçevesinde verilen cevaplar analiz edildiğinde 3 tema ortaya çıkmıştır: Mesleki gelişim, çevrim içi davranış, çevrim içi öğrenme. Sonuç: Çevrim içi öğrenme topluluklarına öncülük eden katılımcılar alanla ilgili yaptıkları paylaşımlarla kendilerini ve diğer grup üyelerini güncel tutmakta, grup üyelerinin talep ve isteklerine cevap vermektedirler. Uzaktan eğitim sürecinde daha çok ihtiyaç duyulan çevrim içi gruplarda alanla ilgili planlama ve yönlendirme kısımlarında sorumluluk almışlardır

Uluslararası pazarlamada markalaşma: MAC ve Pastel kozmetik firmaları üzerine bir uygulama

Bu tez çalışması, marka faydasının kozmetik ürün satın alma boyutlarına ve sosyal medya pazarlama aktivitelerine olan etkisini inceleyen, nicel verilere dayalı bir araştırmayı kapsamaktadır. Uluslararası pazarda iyi bir konumda, fiyat düzeyi yüksek bir marka olan Mac kozmetik markası ile Türkiye’de yerel pazarda üretilen, ancak uluslararası pazarda da iyi bir konuma gelmiş olan Pastel markası üzerinden 401 adet anket verisi ile analiz edilerek incelenmiştir. Anket üzerinde uygulanan regresyon analizleri neticesinde marka faydası ve kozmetik ürün satın alma boyutları ile, marka faydası sosyal medya pazarlama aktiviteleri arasında ve kozmetik ürün satın alma boyutları ile sosyal medya pazarlama aktiviteleri üzerinde de istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır

Triazol içeren schiff bazlarının antimikrobiyal aktivitelerinin araştırılması

Patojen bakteri ve parazitler insanlık tarihi boyunca var olan ve hastalık oluşturan mikroorganizmalardır. Bu hastalıklarla mücadelede çeşitli antimikrobiyal ajanlar tedavi seçeneklerinin başında yer almıştır. Ancak yıllar içerisinde mikroorganizmalar da kendilerini koruyup yaşamlarını devam ettirebilmek için bu antimikrobiyallere karşı çeşitli dirençler geliştirmiş veya mutasyonlara uğramıştır. Dirençli mikroorganizmaların sayısının artması ile birlikte mevcut ajanlar etkisiz kalmış, yeni antibiyotik, antiparazitik, antiviral ve antifungal ilaçların sentezlenmesine veya üretilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Birçok çalışmada schiff bazı türevlerinin antimikrobiyal özelliğe sahip olduğunu gösteren biyolojik aktivitelerinin varlığını kanıtlayan kaynak mevcuttur. Tez çalışmamızda iki farklı yeni sentezlenmiş triazol içeren Schiff bazı türevinin seçilen 16 patojen bakteri ve bir Leishmania türüne karşı biyolojik aktiviteleri, mikrodilüsyon broth (alamar mavisi eklenmiş) yöntemi ile değerlendirilmiştir. Çalışmada, in vitro antimikrobiyal aktiviteler Minimum İnhibitör Konsantrasyonu (MİK) değerleri ölçülerek saptanmıştır. Bileşiklerin bazı bakterilere karşı oldukça etkili olduğu saptanmıştır. Yan etkisi ve toksik etkisi olmayan veya çok düşük olan, güvenli ve etkili yeni antimikrobiyal ajanların geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı saptanan direnç, ilacın yan etkisine bağlı ortaya çıkan sağlık problemleri nedeniyle çalışmamızda elde edilen in vitro antimikrobiyal aktivite sonuçlarının yapılacak araştırmalara önemli bir yarar sağlayacağı kanaatine varılmıştır

II. Abdülhamid devrinde Osmanlı Devleti'nin Tahran sefareti (1876-1909)

II. Abdülhamid'in saltanatı Osmanlı Devleti'nin içte ve dışta birçok sorun ile uğraşmak zorunda kaldığı bir dönem olarak ifade edilmektedir. II. Abdülhamid, dış siyasette karşılaştığı sorunlar karşısında genellikle çatışmadan uzak durarak diplomasi vasıtasıyla problemlerin üstesinden gelmeye çalışmıştır. Tez ile ilgili çalışmalarımız esnasında, II. Abdülhamid'in dış politikasının yürütülmesinde Osmanlı sefaretlerine önemli görevler düştüğü tespit edilmiştir. Bu sefaretlerden birisi olan Tahran Sefareti, II. Abdülhamid devri boyunca İran'da çok önemli görevler üstlenmiştir. Sefaret, İran ile diplomatik ilişkileri sürdürüp, Osmanlı-İran ilişkilerinin kontrol altında tutulmasına katkı sağlayarak, iki ülke arasındaki mevcut problemlerin daha fazla büyümeyip çözülmesi için çaba göstermiştir. Tahran Sefareti, ayrıca İran'da birçok farklı konuda faaliyetlerde bulunmuştur. Sefaret bu faaliyetleri ile Osmanlı Devleti için tehlike oluşturabilecek durumların önüne geçilmesine uğraşmış ve muhtemel tehlike oluşturabilecek durumlar karşısında önceden tedbir alınabilmesi için imkân sağlamıştır. Bunların dışında Tahran Sefareti devamlı surette hazırlayarak İstanbul'a gönderdiği raporlarla Osmanlı Devlet yöneticilerinin İran hakkında kesintisiz ve güvenilir bilgi almalarını da sağlamıştır

Avrupa Birliği göç yönetiminde refakatsiz göçmen çocuklar

Avrupa Birliği (AB) yasalarına göre, AB'ye üye devletlere ebeveyni veya vasisi olmadan gelen göçmen çocuklar "refakatsiz çocuklar" (refakatsiz küçükler de denilebilinir) olarak kabul edilir. Son yıllarda tek başına göç etmek zorunda kalan çocukların sayısı önemli ölçüde artış göstermektedir. Çocukların, ebeveynleri olmaksızın bu tehlikeli yolculuğa çıkmalarının altında; ekonomik refaha erişim arzusu, iyi yaşam koşullarına, daha kaliteli bir eğitime ve iş olanaklarına erişim ile şiddetten, sömürüden veya istismardan korunma isteği gibi birçok insani sebep bulunabilmektedir. Haklarına saygı gösterilmesini ve refahlarının dikkate alınmasını sağlamak için bu çocukların ihtiyaç duydukları koruma ve yardımı almaları önem arz etmektedir. Uluslararası hukuk refakatsiz çocukların özel bakıma ihtiyaçları olduğunu kabul etmiş ve bu amaçla çeşitli koruma önlemleri almıştır. Bu tez çalışması, Avrupa Birliği hukukunda refakatsiz göçmen çocukları korumaya yönelik düzenlemeleri ele alarak uygulamada tüm bu düzenlemelerin yeterli koruma sağlayıp sağlamadığı noktasına açıklık getirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu bağlamda tez, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, refakatsiz göçmen çocukların korunmasına yönelik evrensel düzenlemeler ile Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edilmiş ve oluşturulmuş olan uluslararası mevzuatı incelemektedir. Tez ile yapılan incelemelerle; uluslararası hukukta yer alan düzenlemelerin, refakatsiz göçmen çocukların korunmasına ilişkin asgari çerçeveyi sunmasına karşın, uygulamadaki eksikliklerin çocukların haklarının korunmasını tehdit etmeye ve zayıflatmaya devam ettiği sonucuna ulaşılmıştır

Millî Mücadele'de Papa Eftim ve Hristiyan Türkler

Bu çalışmada Türklerin Anadolu'ya ne zaman geldiği, neden Hristiyan oldukları ele alınacaktır. Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinde varlık gösteren Hristiyan Türkler, soydaşları olan Müslüman Türkler ile ne şekilde münasebette bulundukları açıklanacaktır. Konumuzun ana hattını oluşturan Mondros Mütarekesi ile başlayan devletin çöküşü üzerine Hristiyan Türklerin, başta Papa Eftim olmak üzere Millî Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasındaki katkıları geniş olarak ele alınacaktır. Kısaca Türk Ortodokslarının Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki önemini, Fener Rum Patrikhanesine karşı Papa Eftim ve İstimat Zihni önderliğinde Türk Ortodoks Patrikhanesini kurarak Anadolu'daki Türk bağımsızlığına katkıları etik kurallar çerçevesinde objektif olarak açıklanacaktır

Orman köylüsü odaklı ekoturizm alanlarının belirlenmesi ve planlanması

Günümüz turizm endüstrisi içerisinde kitle turizminden farklı olarak daha çeşitli ve esnek deneyimler sunan bireysel turizm türlerine yönelik bir değişim gözlenmektedir. İçinde bulunduğumuz dördüncü endüstri devriminin şekillendirdiği turizm endüstrisindeki değişimlerle de birlikte şehirlerde yaşayan bireyler tatil seçimlerinde özellikle doğal alanları tercih etmektedir. Diğer taraftan bu doğal alanlarda yaşayan orman köylüleri ise odun hammaddesi ve odun dışı orman ürünlerinin üretiminde çalışarak gelir elde etmekte ve geçimini sağlamaktadır. Dolayısıyla hem şehirlerde yaşayan bireyleri hem de orman köylülerini tek bir çatı altında toplayabilecek aynı zamanda da orman varlıklarının sürdürülebilirliğini sağlayabilecek alternatif bir turizm türü olarak ekoturizm gündeme gelmektedir

Artırılmış gerçeklik uygulamaları yoluyla çevre eğitiminin ilkokul öğrencilerinin çevre bilincine etkisi

Çevre sorunlarının önlenebilmesi için; temel amacı bireylerde çevre bilinci oluşturmak olan çevre eğitimi önemli hale gelmiştir. Teknolojide yaşanan gelişmeler eğitim alanında birçok fayda sağlamıştır. Bu teknolojilerden biri olan artırılmış gerçeklik (AG) teknolojisinin eğitsel faydalarına bakıldığında; etkili bir çevre eğitimi için kullanılabilirliğini destekler niteliktedir. Bu araştırmanın amacı, artırılmış gerçeklik uygulamaları kullanılarak verilen çevre eğitiminin ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin çevreye yönelik tutumları, davranışları ve çevre konusundaki bilgileri üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmada karma yöntemin gömülü deseni kullanılmıştır. Araştırma, 2021-2022 eğitim öğretim yılında iki farklı devlet okulundan ilkokul üçüncü sınıf öğrencileri ile fen bilimleri dersi Canlılar Dünyasına Yolculuk ünitesi kapsamında gerçekleştirilmiştir. Deney grubuna (n=17) altı hafta boyunca AG uygulamalarıyla çevre eğitimi verilirken kontrol grubunda (n=15) mevcut müfredata göre dersler işlenmiştir. Veriler, Uzun (2020) tarafından geliştirilen Çevresel Bilgi Ölçeği, Çevresel Tutum Ölçeği ile Çevresel Davranış Ölçeği'nden oluşan "Çevremi Nasıl Görüyorum? Formu" ve araştırmacı tarafından hazırlanan Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu ile toplanmıştır. Elde edilen nicel verilerin normalliği Shapiro-Wilks Testi ile kontrol edilmiştir. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle parametrik olmayan testlerin kullanılmasına karar verilmiştir. Nicel verilerin analizinde betimleyici istatistikler, Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi ve Mann-Whitney U Testi kullanılırken nitel verilerde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre; AG uygulamaları kullanılarak verilen çevre eğitiminin üçüncü sınıf öğrencilerinin çevreye yönelik bilgi, tutum, davranış ve bu alt boyutların toplamı olan çevre bilinçleri üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yine yapılan görüşmelerde; öğrencilerin AG uygulamalarına karşı olumlu duygular hissettikleri, uygulamaları başka derslerde kullanmayı istedikleri, AG uygulamalarının öğrenmelerini kolaylaştırdığı ve canlı/cansız varlıklara karşı yaklaşımlarını olumlu anlamda etkilediği belirlenmiştir

Giresunlu bir siyasetçi ve iş adamı olarak Ahmet Hamdi Bozbağ

Ahmet Hamdi Bozbağ 9 Mayıs 1918 tarihinde Giresun'da doğmuştur. İlk ve ortaokul öğrenimini Giresun'da tamamlayıp, 1933 yılında Trabzon Lisesine girerek 1936'da liseden mezun olmuştur. Aynı yıl İstanbul Fen Fakültesinde mühendislik öğrenimine başlamıştır. Kısa bir süre sonra Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün açtığı sınavı kazanmış ve maden mühendisliği öğrenimi için burslu olarak Fransa'ya gönderilmiştir. Fransa'dan 1939 siyasî bunalımı üzerine yurda dönmüştür. Aralık 1939'da öğrenimini tamamlamak üzere hükümet tarafından Amerika'ya gönderilmiştir. 1940 yılı başında Amerika'da Colorado Eyaleti Denver'de Maden Fakültesinde öğrenime başlamıştır. Burada aldığı eğitimin sonunda maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği lisans, jeoloji mühendisliği master diplomalarını almış ve 1944 Temmuz ayında yurda dönmüştür. Zorunlu hizmetini tamamlamak üzere 1 Ağustos 1944 tarihinde Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünde prospektör mühendis olarak çalışmaya başlamıştır. Ardından 28 Şubat 1949'da buradaki görevinden istifa ederek İstanbul Beşiktaş'ta mühendislik bürosu açmış, serbest madencilik ve ticaret yapmaya başlamıştır. 1950-1960 yılları arası TBMM 9, 10 ve 11. dönemlerde Demokrat Parti listesinden Giresun Milletvekilliğine seçilen Ahmet Hamdi Bozbağ'a, 27 Mayıs 1960 Darbesi sonrası Yassıada Yüksek Adalet Divanınca, Anayasayı çiğneme suçlaması ile 4 yıl 2 ay ağır hapis cezası verilmiştir. Yassıada ve Kayseri cezaevlerinde geçen günleri 18 Ekim 1962 tarihinde tahliyesi ile son bulmuştur. Parlamento sonrasında 1963 yılında özel mühendislik bürosunu açarak serbest çalışmaya başlamış. Barit ve stronsiyum sülfat madenlerini dünya pazarlarına tanıtıp ihracını sağlamıştır. 27 Eylül 1986 tarihinde emekli olmuştur. Emeklilik günlerini kurucusu olduğu Barit Maden Türk AŞ'de çalışarak geçirmekte olan Ahmet Hamdi Bozbağ, 22 Şubat 2012 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir

Otizm spektrum bozukluğu tanılı çocukta motor becerilerinin gelişiminin incelenmesi: Vaka çalışması

Amaç: Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanısı almış çocukların gelişimsel sorunlarını çözme temel amacı ile bir vakanın öncelikli olarak motor gelişim becerilerini hedefleyen ve bununla birlikte diğer gelişim alanlarındaki etkilerinin incelemesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada karma araştırma yöntemi ve açımlayıcı sıralı desen ile çalışılmıştır. Katılımcı 5 yaşında OSB tanısı almış bir erkek çocuğudur. Veriler nicel boyutta BüKBÖT ve Denver II testleri ile elde edilmiştir. Nitel boyutta gözlem, bireysel görüşme ve alan notlarından faydalanılmıştır. Çocuğun problemlerine özgü temelinde motor becerileri kapsayan 6 aylık bir program tasarlanmıştır. Testler eğitime başlamadan ve eğitim bitiminde ilk ve son test şeklinde tekrar edilmiştir. Bulgular: Hazırlanan 6 aylık motor gelişim programından önce ve sonra yapılan testler incelendiğinde BüKBÖT alt boyutları nesne kontrol ve lokomotor becerilerinde gelişim görülmüştür. Denver II testinin tüm alt boyutlarında gelişme görülmüştür. Nitel yöntemler ile takibini yaptığımız diğer parametrelerde önemli gelişmeler sağlanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak hazırlanan 6 aylık motor gelişim temelli programının OSB tanılı çocuğun gelişim parametrelerinde ilerleme sağladığı bulunmuştur. Çocukların gelişim sürecinde motor gelişim parametrelerinin önemi bu çalışmayla da desteklenmiştir